Aidan McBride yarı İskoçtur. Eskiden ise İskoç kraliyet alayında albaydı. Yirmi yaşında alaya katılmış hızla yükselmiştir. Fakat on bir yıl sonra farklı bir adam olarak Hindistan'dan dönmüştür. Komutanı olduğu kırk yedi adam pusuya düşürüldükleri için ölmüş ve olanlardan kendisini sorumlu tutmuştur. Tüfek geri tepince gözünde şarapnel kalmış ve bu yüzden sol gözünde görme yetmezliği olmuştur. Suçluluk duyduğu içinde istifa etmiş kariyerinden vazgeçmiştir. Şimdi ise tütün,pamuk,rom nakliyesi yaparak servet kazanma yolundadır.
Fionna'nın babası bir gece aniden uykusunda ölmüştür. Annesi ise bunu kabullenememiş ve yatağa düşmüştür. Fionna'da annesinin tedavisi için Londra'ya taşınmış onu akıl hastanesine yatırmıştır. Bir kitap evi açmıştır. Böylece yazdığı kitapları kimliğini gizleyerek yazabilmiştir. Bir gece takip edildiğini hisseder ve adam yanına geldiğinde ise şemsiyesi ile vurmaya çalışır. Yeni komşusu Aidan ile böylece tanışmış olurlar. Aidan ertesi gün hemen Fionna'ı görmeye gider abisinin de hayranı olduğu F.J Sparrow kitaplarını aradığı bahanesi ile. İkili birbirinden etkilenir. Fionna Aidan'ı büyüler tam aradığı kadındır. Her fırsatta görüşürler. Aidan sahip olmaya kararlıdır fakat Fionna annesini gizlediği için yakınlaşmak istemez. Baya bir diretse de sonunda zorla ikna olur.
Birde Fionna'nın dükkanında bir kitap başka bir yere konulmuş,kapısına cansız güller bırakılmış,cama kanla yazı yazılmıştır bunlarla küçük çaplı bir gizem yaratılmaya çalışılır ama o kadar üstünde durulmadan eklenmiş ki bir bölümlük olay çıkmaz. O kadar olaysız bir kitaptı ki bari bunun üzerinden olay,aksiyon eklenseydi. Olaysız,sıkıcı bir kitaptı. Kitap sonuna kadar süren Fionna'nın güvensizliği de ayrı bir olay.