Adı verilmeyen bir ülkede, içeriği belirtilmeyen bir devrimin ertesinde geçen eser, tersine dönen bir devrimin yarattığı kabusu resmediyor. Bu belirsizlik distopik altyapıyı oluştursa da uzak gelecek yerine aşağı yukarı eş zamanlı tarih kullanılması başta olmak üzere birçok detayıyla bariz bir Rus Devrimi ve Stalin eleştirisi içermekte.
Devrimin önde gelen isimlerinden Rubashov'un, 1 Numara olarak anılan liderin gözünden düşmesiyle başlayan süreç "sonsuzluk omuz silkmişti" gibi nefis bir kapanış cümlesiyle sona eriyor. Hapishane edebiyatı diye bir tür oluşturabilecek kadar güçlü bir kitap. Sorgu aşamaları, o 6,5 adımlık hücrenin atmosferi, Kadrat Alfabesi, mahkumun geçmişiyle yüzleşmesi, trampet uğurlaması gibi birebir gerçek hayattan alınan ve tüyleri diken diken eden kısımlarla birlikte hemen hiç aksiyon içermemesine karşın son derece akıcı bir eser.