İlk kitabın sonunda on iki yıl geçmiş ve dört yıl önce prens Harry kral olmuştur. Normandiya seferine çıkıp Fransızlar ile savaşmaya toprakları almaya hazırlanır. Genç yaşta annesinin göndermesi ile abisinin yanına gelen Stephen'i de annesi ve yengesi Catherine evlendirmeye kararlıydı. Kitap aynı bu şekilde devam eder.
Isobel Hume on üç yaşındayken tahta kılıçlarla idman yaptığı,oynadığı dönemde evlendirilir. Çok sevdiği göz bebeği olduğu babası topraklarını geri alabilmeleri için onu yeni dul kalmış, çok zengin ve yaşlı Lord Hume ile evlendirmiştir. Annesi de biz kadınlar acı çekmek için doğduk demiş ve evlenmesine mani olmamıştır. Isobel sekiz yıl boyunca bitmek tükenmek bilmeyen istekleriyle kendisini yıpratan huysuz,yaşlı kocasına katlanmıştır.Evliliğinin her gününü her saatini pişmanlıkla geçirmiş ama görevlerini de yerine getirmiştir. Kocası ölür ve onu muhtaç bırakır. Oturdukları şatoda dahil tüm topraklarını Isobel'in küçüklüğünden beri peşinde olan evliliği boyunca da peşinde olan Bartholomew Graham'a bırakır. Graham bir oğlu olmasını isteyen Lord Hume'i oğlu olduğuna inandırmış ve tüm servetini almıştır. Isobel'in de kendisi ile evlenmesini ister. Isobel de kızgın olduğu affetmediği ve evliliği süresince görüşmediği babasına haber yollar. Bu durumu halletmesi için de kralın üvey amcası Piskopos Beauford'a giderler. Piskopos ise Graham ile evlenmek istemeyen Isobel'e başka bir çözüm yolu sunar. Yeğeni Kral V.Henry İngiltere ve Normandiya arasında ki bağları güçlendirmek, Normandiya'yı İngiltere'ye bağlamak için asiller arasında evlilikler olmasını ister. Isobel'e de Normandiya'da bir evlilik yapmasını önerir. Isobel bir yabancı Graham'dan kötü olamaz düşüncesi ile bunu kabul eder. İlk kitaptan tanıdığımız Catherine'nin de casusluk yapmasına yardımcı olan arkadaşı, casus,müzisyen Robert yirmi yıl sonra müzisyen sevdasından vazgeçer ve artık sör olarak kralın yanında yer alır. Isobel'in annesi ile ilişkisi olmuş olan Robert Isobel'i himayesine alır.
Stephen Carleton komutan olan üvey abisi William Fitzalan ve kralın ordusu ile birlikte Normandiyada'dır. İngiliz ordusu Carleton şehrine girmiştir. Kral aldığı topraklarda düzeni sağlamak için şövalye olan Stephen'ı şehrin kraliyet temsilcisinin yardımcısı olarak atar.
Robert'in himayesinde olan Isobel'i görünce beğenir tabi bu durum karşılıklıdır. Daha ilk karşılaşmalarında yakınlaşma öpüşme gelir. Isobel nişanlı olduğundan ikili uzak durmaya çalışır. Isobel'in nişanlısı Normandiyalı bir asilzade olan Philippe de Roche'de gelir. Kral Isobel'den aynı zamanda nişanlısının gerçek sadakatinin kime olduğunu öğrenmesini de ister. Isobel yakışıklı nişanlısını beğenir ve vakit geçirmeye başlar ama aklında hep Stephen vardır. İkili uzak durmaya çalışır ama kıskançlıklara,birlikte olmaya mani olamazlar. Stephen hamile olabileceği için kendisi ile evlenmek zorunda olduğunu söyler. Isobel sevmesine rağmen hiçbir erkeğin babası gibi kendisini üzmesine izin vermeyeceğine dair söz vermiştir. Stephen'ın ihanet edip kendisini terk edeceğinden korktuğu içinde kabul etmez. Nişanlısının evine gider. İkilinin duyguları,ayrılık sürecin de yaşadıkları,savaş ortamı,hainlikler,ihanetler,casusluklar derken kitap bitiyor.
William Catherine ve Catherine'nin oğlu Jamie'de kitapta bol bol var. Robert'de aynı şekilde. Robert Isobel'ın babası çıkıyor ve yıllarca zamparalık yaptıktan sonra o da yuva kuruyor. Açıkçası ikili dışında kitabı beğendim. İkiliyi çok fazla sevemedim. Olaylar,diğer karakterler, dönemin gerektirdikleri, yaşananlar ilgi mi çekti ve keyifle okudum. Yormayan,güzel,akıcı bir kitap.