EN BÜYÜK TUTKULAR...
Leydi Isobel Hume, savaşlarını nasıl seçeceğini bilen bir kılıç ustasıdır. Kral Henry, siyasi bir ittifak için Fransız bir asilzade ile evlenmesini istediğinde kabul eder. Ancak bu Sör Stephen Carleton şeytani cazibesi ile kalbini çalmadan ve nişanlısına, kralına ve ülkesine ihanet etmesi için onu yoldan çıkarmadan çok öncedir.
BÜYÜK TEHLİKELERİ GÖZE ALMAYA DEĞER...
Sör Stephen Carleton, güzel Isobelin kalbini kazanmaya kendini adayana kadar kadın hayranları ile gününü gün eden bir çapkındır. Krala karşı düzenlenen bir komplo Isobeli ölümcül tehlikenin kıyısına götürdüğünde ise, Stephen kendisinin bir haz şövalyesinden daha fazlası olduğunu ve aşkın her şeyi fethedebileceğini kanıtlamak zorundadır.
Kralın Adamları serisinden Arzu Şövalyesinin merakla beklenen devam kitabı Haz Şövalyesi ile tarihin tozlu sayfalarında aşk, tutku ve entrikayla örülü nefes kesen bir başka roman sizi bekliyor.(less)
EN BÜYÜK TUTKULAR...
Leydi Isobel Hume, savaşlarını nasıl seçeceğini bilen bir kılıç ustasıdır. Kral Henry, siyasi bir ittifak için Fransız bir asilzade ile evlenmesini istediğinde kabul eder. Ancak bu Sör Stephen Carleton şeytani cazibesi ile kalbini çalmadan ve nişanlısına, kralına ve ülkesine ihanet etmesi için onu yoldan çıkarmadan çok öncedir.
BÜYÜK TEHLİKELERİ GÖZE ALMAYA DEĞER...
Sör Stephen Carleton, güzel Isobelin kalbini kazanmaya kendini adayana kadar kadın hayranları ile gününü gün eden bir çapkındır. Krala karşı düzenlenen bir komplo Isobeli ölümcül tehlikenin kıyısına götürdüğünde ise, Stephen kendisinin bir haz şövalyesinden daha fazlası olduğunu ve aşkın her şeyi fethedebileceğini kanıtlamak zorundadır.
Kralın Adamları serisinden Arzu Şövalyesinin merakla beklenen devam kitabı Haz Şövalyesi ile tarihin tozlu sayfalarında aşk, tutku ve entrikayla örülü nefes kesen bir başka roman sizi bekliyor.(less)
Margaret Mallory'nin okuduğum ikinci kitabı Haz Şövalyesi.Üç kitaplık serinin ikinci kitabı.Bu seri V.Henry Zamanında geçiyor.Yüzyıl savaşları zamanında geçen bu roman Orta Çağ temaları entrikalar içinde güzel bir romantik aşk vardı..
Serinin adı Kralın Adamları. İLk Romanda William Fitzalan'ın hikayesini okumuştuk.İkinci romanda da uçarı kardeşi Sir Stephen Carleton'un serüveni.Kadın kahramanımız ise Lady İsobel Hume .
Oldukça akıcı bir kalemi var yazarın bence. Hiç sıkılmadan okuduğum gibi çeviri ve editte de bir sıkıntı yaşamadım..Çok sıra dışı bir konusu olmasa da zevk alarak sıkılmadan okuduğum bir kitap oldu benim için.
Konusuna Gelince:
Leydi Isobel Hume hayatına giren erkekler tarafından ihanete uğramıştır. Babası yüzünden çok küçük yaşta kendinden oldukça büyük olan Lord Hume ile evlendirmiştir.Fakat bu evliliğinde İsobel oldukça kötü bir ilk gece geçirmiş bu yaşadıklarını babasının bildiğini anlayarak ve bu evliliğe sebep olduğu için babasını hiç affetmemiş kocasından bir daha onunla görüşmek istemediğini belirterek onunla yüz yüze gelmekten uzak durmuştur.
Fakat yaşlı kocası öldükten sonra vaad edilen mülk ve miras ona kalmadığı gibi . Kocası da onu aldatmıştır.Tüm toprak ve mal varlığını Bartholomew Grahmn'a bırakmıştır.Çocukluğundan beri İsobal'de gözü olan bu genç adam Lord Hume'i aldatarak çocuğu olduğuna inandırarak mal varlığını ona bırakmasını sağlamıştır.
Graham İsobel'e kendisi ile evlenerek mülkünde kalabileceğini teklif etsede İsobel bunu red etmiştir.
Olaylar onu Kral V.Henry ile ittifak kurarak siyasi bir evlilik yapmaya iter. Evleneceği adam ile tanışamaya gittiğinde Sir Stephen Carleton ile tanışır önce onu evleneceği adam zannetse de onun olmadığını kısa süre de anlar.Evleneceği adam Normandiyalı bir asilzade Philippe de Roche'dir. Fransızlara barış getirmeye ve Normandiya'nın sadakatini sağlamakta kararlı olan Kral V.Henry bu evliliği İsobel'e yaptırmaya istekli olsa da en ufak bir ihanet olasılığında da kendisine haber vermesini ister.
Sir Stephen Carleton ise şimdiye kadar ağabeyi William Fitzalan'ın korumasında yaşamış. Meteleksiz çapkın bir şövalyedir. İsobel'e kendisini korumasını öğretmek için kılıç öğretmeye başlar. İsobel ile karşılaştığından beri aralarındaki meydana gelen yakınlaşma ile birlikte onun siyasal bir evlilik yapacağını öğrendikten sonra kendisini mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışır. Ama bunu başaramaz..
Aralarında ki yakınlaşma ilerledikçe birbirlerine daha çok bağlanırlar.Fakat İsobel geçmişinde hayatına giren erkekler tarafından uğradığı ihanet ve Stephen'in geçmişi yüzünden bir türlü ona güvenemez. Sevmediği tanımadığı bir erkek ile evlenmeyi de göze alır..
Gelişen olaylar iki taraf için de karar vermesini gerektirecektir.
Ben bu hikayeyi çok sevdim açıkçası ..Historical Severlerin ve özellikle Orta Çağ severlerin bu romanı seveceklerinden eminim..
All the King's Men Serisi :
1. Knight of Desire (2009) Arzu Şövalyesi
2. Knight of Pleasure (2009) Haz Şövalyesi
3. Knight of Passion (2010)
All the Kings Men serisinin ikinci kitabı kısa sürede bitirmeme neden olacak kadar akıcı, eğlenceli ve heyecanlı bir tarihi aşk romanıydı.
Leydi Isabel Hume, elinde kalan en iyi seçenek olması sonucu siyasi bir evlilik yapmaya karar verir. Kral Henry'nin ona seçtiği Fransız bir asilzade ile evlenerek ülkesine ve kralına olan sadakatini kanıtlayacaktır. Yüzyıl Savaşları sürerken gittiği Normandiya da, kralın askerlerinden Sör Stephen Carleton ile karşılaşması ise işlerini duygusal açıdan oldukça zorlayacaktır.
Stephen, ilk kitabın kahramanı William FitzAlan'ın kardeşi. Kendisi henüz bir çocukken seriye giriş yapmıştı. Yıllar sonra ise onu kralın en güvendiği adamlarından biri olarak buluyoruz. Bir hayli çapkın, yakışıklı ve evlilikten köşe bucak kaçar halde tabi ki.
Ava giden avlanır mı dersiniz, yasak olan cezbedicidir mi bilmiyorum ama her iki sözden de bir parça bulabilirsiniz. Kitap geniş bir zaman diliminde ve mekanda geçiyor. Üstelik ilk kitapta yer alan müzisyen Robert, William ve Jamie'de bu kitapta yer alıyorlar. Onların olduğu sahneleri okumak bayağı keyifli oldu benim için.
Savaş, vatan hainleri ve casusluğun bolca bulunduğu bir kitaptı. Kesinlikle ilkinden daha çok beğendim. Ortaçağ kitaplarını ayrı bir seviyorum. Hele bir de içinde gerçekten yaşamış karakterlerde varsa. Baştan söyleyeyim okurken bolca nefret kusacağınız karakterler mevcut. Yoksa zevki kalmazdı : )))
İlk kitabın sonunda on iki yıl geçmiş ve dört yıl önce prens Harry kral olmuştur. Normandiya seferine çıkıp Fransızlar ile savaşmaya toprakları almaya hazırlanır. Genç yaşta annesinin göndermesi ile abisinin yanına gelen Stephen'i de annesi ve yengesi Catherine evlendirmeye kararlıydı. Kitap aynı bu şekilde devam eder.
Isobel Hume on üç yaşındayken tahta kılıçlarla idman yaptığı,oynadığı dönemde evlendirilir. Çok sevdiği göz bebeği olduğu babası topraklarını geri alabilmeleri için onu yeni dul kalmış, çok zengin ve yaşlı Lord Hume ile evlendirmiştir. Annesi de biz kadınlar acı çekmek için doğduk demiş ve evlenmesine mani olmamıştır. Isobel sekiz yıl boyunca bitmek tükenmek bilmeyen istekleriyle kendisini yıpratan huysuz,yaşlı kocasına katlanmıştır.Evliliğinin her gününü her saatini pişmanlıkla geçirmiş ama görevlerini de yerine getirmiştir. Kocası ölür ve onu muhtaç bırakır. Oturdukları şatoda dahil tüm topraklarını Isobel'in küçüklüğünden beri peşinde olan evliliği boyunca da peşinde olan Bartholomew Graham'a bırakır. Graham bir oğlu olmasını isteyen Lord Hume'i oğlu olduğuna inandırmış ve tüm servetini almıştır. Isobel'in de kendisi ile evlenmesini ister. Isobel de kızgın olduğu affetmediği ve evliliği süresince görüşmediği babasına haber yollar. Bu durumu halletmesi için de kralın üvey amcası Piskopos Beauford'a giderler. Piskopos ise Graham ile evlenmek istemeyen Isobel'e başka bir çözüm yolu sunar. Yeğeni Kral V.Henry İngiltere ve Normandiya arasında ki bağları güçlendirmek, Normandiya'yı İngiltere'ye bağlamak için asiller arasında evlilikler olmasını ister. Isobel'e de Normandiya'da bir evlilik yapmasını önerir. Isobel bir yabancı Graham'dan kötü olamaz düşüncesi ile bunu kabul eder. İlk kitaptan tanıdığımız Catherine'nin de casusluk yapmasına yardımcı olan arkadaşı, casus,müzisyen Robert yirmi yıl sonra müzisyen sevdasından vazgeçer ve artık sör olarak kralın yanında yer alır. Isobel'in annesi ile ilişkisi olmuş olan Robert Isobel'i himayesine alır.
Stephen Carleton komutan olan üvey abisi William Fitzalan ve kralın ordusu ile birlikte Normandiyada'dır. İngiliz ordusu Carleton şehrine girmiştir. Kral aldığı topraklarda düzeni sağlamak için şövalye olan Stephen'ı şehrin kraliyet temsilcisinin yardımcısı olarak atar.
Robert'in himayesinde olan Isobel'i görünce beğenir tabi bu durum karşılıklıdır. Daha ilk karşılaşmalarında yakınlaşma öpüşme gelir. Isobel nişanlı olduğundan ikili uzak durmaya çalışır. Isobel'in nişanlısı Normandiyalı bir asilzade olan Philippe de Roche'de gelir. Kral Isobel'den aynı zamanda nişanlısının gerçek sadakatinin kime olduğunu öğrenmesini de ister. Isobel yakışıklı nişanlısını beğenir ve vakit geçirmeye başlar ama aklında hep Stephen vardır. İkili uzak durmaya çalışır ama kıskançlıklara,birlikte olmaya mani olamazlar. Stephen hamile olabileceği için kendisi ile evlenmek zorunda olduğunu söyler. Isobel sevmesine rağmen hiçbir erkeğin babası gibi kendisini üzmesine izin vermeyeceğine dair söz vermiştir. Stephen'ın ihanet edip kendisini terk edeceğinden korktuğu içinde kabul etmez. Nişanlısının evine gider. İkilinin duyguları,ayrılık sürecin de yaşadıkları,savaş ortamı,hainlikler,ihanetler,casusluklar derken kitap bitiyor.
William Catherine ve Catherine'nin oğlu Jamie'de kitapta bol bol var. Robert'de aynı şekilde. Robert Isobel'ın babası çıkıyor ve yıllarca zamparalık yaptıktan sonra o da yuva kuruyor. Açıkçası ikili dışında kitabı beğendim. İkiliyi çok fazla sevemedim. Olaylar,diğer karakterler, dönemin gerektirdikleri, yaşananlar ilgi mi çekti ve keyifle okudum. Yormayan,güzel,akıcı bir kitap.
Karton Cilt, Çeviri : BUrcu Denizci, 339 sayfa
16Kasım2013 tarihinde, Aspendos Yayınları tarafından yayınlandı