Emrah Serbes, Hikayem Paramparça'da "Bir öğretmen arkadaşım var, okullarını depreme dayanıklı hale getirmek için yıkıp yeniden yapacaklarmış. Öğrenciler müdürün kapısına dayanmış, 'Biz yıkalım hocam!' diye. İşte okul sevgisi... Okul böyle bir yer, orada öğretilen her şeyi nefret ederek öğrendik. Milli eğitim bakanı olsam, bütün iyi yazarları müfredattan çıkarırdım. Edebiyat hocası kazma olduktan sonra ders kitabına Sait Faik koymanın anlamı yok. İyi yazar veli yarısıdır zaten. Bir hadise olmadıktan sonra okula gelmesine gerek yoktur." diyor.
Ebeveynler çocuklarını okula göndermekten daha fazlasını yapmalı; onlara edebiyat sevgisini aşılamalı. Önce kendilerinden başlayarak!