Bilindiği gibi İngiltere kralı Edward Plantagenet İskoçya üzerinde hak iddia ediyordu. İskoçya İngilizlerin elindeydi ve William Wallace özgürlük için büyük bir mücadeleye girişir. Her İskoç'un gönlünde umut ışığı uyandıran cesur yürek, İskoçya şampiyonu William yakalanır ve büyük bir işkence ile öldürülür. O ölünce Robert the Bruce bedeli ne olursa olsun özgürlük meşalesini alır. Krallığının ona ihtiyacı vardır ve İskoçya'nın asıl kralı odur. İngilizlerin savaş kuvvetleri daha büyüktür bu yüzden taktik değiştirir onların korsan taktiklerini kullanmaya karar verir. William başarısız olmuştur ama Robert'de onda olmayan bir şey vardır. Korsanlar gibi savaşmayı bilen gizli ordusu. İskoçya'nın en iyi savaşçılarını bulur ve onları birleştirip bir ordu kurmaya karar verir. Bu güçlü on savaşçının olduğu orduyu ise Batı Adalarında ki en büyük savaşçı MacLeod lideri kılıç savaşında yenilmez Tor Macleod’un komuta etmesini ister.
Tor'un yirmi yıl önce anne babasının ölümüne neden olan katliam ve sonrasında olan kıtlık yüzünden klanı neredeyse yok olacaktır. Ama o çalışma ve azimle üstesinden gelmiştir. Klanı güçlü ve refah içindedir. Artık klanının huzuru için savaş istemez kralların çekişmesinin içine girmeyi bir taraf olmayı ise kesinlikle istemez. Bu yüzden Angus MacDonald'ın evine gittiği davette kurulan orduyu eğitmesi ,komuta etmesi teklifini kabul etmez. Andrew Fraser'in çeyizi iyi iki kızından birini de kabul etmez. Sekiz sene önce karısı ikinci oğullarını doğururken ölmüştür. Oğulları var ve bu yüzden yeni eş arayışında değildir. Tekrar evlenirse bunu klanının gücünü saygınlığını arttırmak için yapacaktır. Bu yüzden teklifi kabul etmez ama karşı taraf kararlıdır.
Christina Fraser okumayı seven bir romantiktir. Babası kadınların okumasına karşı olduğundan gizlice okur. Babası tamamen değişmiş zalim bir adama dönüşmüştür. Tek isteği Edward'ı yok etmektir.
Christina babasından dayak yer, ilgi çekmemek için çabalar,korku içinde yaşar. Babası ablası ile onu ittifak kurmak için Tor ile evlendirmeye karar verdiğinde de seslerini çıkaramazlar ama Christina manastıra gitmek isteyen kırılgan ablası yerine kendisini feda eder.
Ablası ile çarpışan Tor ve Lachlan MacRuari'nin ortasında kalır. Tor rakibine son darbeyi indirecekken de Christina hayır diye bağırınca son darbe gelmez ve ikili ilk kez karşılaşmış olur. Christina ablası ile manastıra kaçmak için hizmetçi kıyafetleri ile ayarlamaları yaptığı sırada saldırıya uğrayınca da onu kurtaran Tor olur. İkili birbirinden çok etkilenir ama Tor bir kadın için klanını tehlikeye atmamaya kararlıdır.
Christina'nın babası Tor'u ikna etmek için kızının onun yatağına girmesini sağlar. Babası söylediği gibi hemen gelmeyince de Tor onunla birlikte olur. Babası gelip evlenmelerini isteyince Tor önce kabul etmez. Ev sahibi Tor'un ikiz kardeşinin kızını kaçırdığı Nicolson ile savaşa engel olma sözü verince evlenmeyi de ordu eğitmeyi de kabul eder.
Tor eğitimlere başlar Christina ise ev ile ilgilenmeye başlar. Christina kocasının mesafeli,kaya gibi görüntüsünün altında sıcakkanlı biri olduğuna inanır. Annesini sevdiyse bir daha sevebileceğini düşünür ve bunu açığa çıkaracak kişi olmaya kararlıdır. Tor ise aklını bir kadına kaptırmamaya kararlı iken karısı kızdığında evde yeni bir değişiklik var mı diye etrafına bakmaya başlar, görev için gittiğinde veda etme alışkanlığı kazanır, karısının duygularını incitmekten,başına bir şey gelmesinden korkar, karısından uzak kalamaz,kıskanmaya bile başlar ama sevgi görmeyen sevgi gösteremeyen biri olduğundan bunu karısına gösteremez.
Tam Christina vazgeçip kendisini Tor'un peşinde gezen sevgi bekleyen ona hayran yavru köpekleri gibi hissetmeye başlayıp kocasını terk ettiğinde Tor'un aklı başına gelir. Duygusuz,sürekli kaçan,aksi adamın derinlere gömülü hisleri ortaya çıkar.
Tor'un eğitimleri, muhafızlar, sürekli klanına yapılan saldırılar,içlerinde ki hain, Christina'nın hesap yetenekleri bilmeden başlarına getirdiği sorunlar,kıskançlıklar derken kitap hemen bitiyor.
İkiliyi çok sevdim okurken çok keyif aldım. Tor'un Christina'a senin için gübre yığınının üzerinde sürünürdüm, hasta olmana izin vermiyorum dediği hallerine bayıldım. Ayrıca Tor MacLeod klanının ilk lideri ve Kır Zincirleri kitabında ki Rory'nin altı kuşak dedesi.