İskender Pala'nın otobiyografisi. İçine divan edebiyatından sentezler katmadığından olsa gerek, anlaşılır, sade, açıklayıcı ve merak giderici buldum. Aynı zamanda nasıl bir ülkede yaşadığımızı ve askeriyemizde ne saçmalıklar döndüğünü güzelce özetliyor bence ve bu kitap için Ekrem Dumanlı'nın şu sözleri çok yerinde olacaktır:
"türk silahlı kuvvetleri'nde şerefiyle, onuruyla, namusuyla hizmet ederken insanların nasıl karalanabildiğini, alınlarının ortasına 'irticacı' damgasının nasıl vurulabildiğini anlatıyor yazar. acı tecrübelerini öfkeye kapılmadan naklediyor. bir dönem çalıştığı kurumun yıpranmasını arzu etmeden yazılmış bir eser duruyor karşınızda. ne var ki onca nezakete rağmen okuduklarınız içinizi kanatıyor. 'savaşa allah allah diye giden bir ordu' içinde bazı dindar kişilere 28 şubat döneminde nasıl kötü davranıldığını örneklerle görüyor, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. açıkça söylemem gerekir ki; kitabı bitiremedim. yüreğim burkuldu, üzüldüm, kahroldum. bizim ordumuzda bu kadar büyük yanlışlar yapılmamalı; velev ki 28 şubat'ın anormal şartları söz konusu olsun."