Kitapta bütün ergen klişelerini yaşamaya ant içmiş gibi davranan nur topu gibi bir ergenimiz var. Daha 17 yaşında ve her ergen gibi hayattan nefret ettiğini düşünüyor.
Ama bu esas kız aynı zamanda yazar olmak istiyor, hem de kitapları basılan yazarlardan. Bunun için ise insanların hakkında okumak isteyeceği kadar ilginç olması gerektiğini fark ediyor ve başlıyor bir projeye. Sonuç olarak ben Bree'yi hiç sevmedim. Kitap boyunca kendisinden nefret ettiği aşikardı ancak ben bunun için bir neden göremiyordum tabi ergenlik dışında. Okul korkunç bir yerdi, her gün kötü cadılar küçük çocukları yiyordu orada ve ben kişisel olarak lise yıllarının hayatın en güzel ve en önemli yıllarından olduğunu düşünüyorum tabi. Kısaca namı diğer esas kız pek bir şımarıktı. Kitap boyunca biraz burnu sürtülsün dedim ve buna kavuştum, mutluyum. Kitapta kötü çocuğun yaptıklarının cezasını çekmesi gerektiğinden bahsedilirken, Bree'nin de davranışlarının sorumluluğunu alması gerektiği biraz atlanıyor gibiydi. Sonuç olarak herkes büyüdü, olgunlaştı, alınması gereken dersler alındı. Öyle çok sürükleyici, heyecanlı sayılmazdı ama insanı içine çektiği bir gerçek. İlk kitapta gördüğüm sığlık yoktu ki bu mutluluk vericiydi. Tabi Bree'nin sona doğru okulda yaptığı konuşmayı yapay buldum.
Bu günlerde gerçek arkadaşlık, gerçek dostluk hakkında bol bol düşünüyorum. Bu kitap da bu düşünme sürecini had safhaya taşıdı. Ve bir önceki kitaptan daha iyi olduğunu düşünmemin en önemli sebebi bu. Konu iyi. Ben Bree'yi şımarık bulmuş olsam da Bree'nin türünde milyonlarca ergen olduğu bir gerçek ve çoğunun da yardıma ihtiyacı var. Bir problemin gerçekten var olup olmamasından ziyade kişinin bunu nasıl algıladığı ve beynimizin bize neler yapabildiği önemli olsa gerek. Kitaptaki karakterler gerçekçi sayılırdı. Ve bana gerçek bir arkadaş nasıl olunur diye düşündürdü.
Onu olduğu gibi kabul ederek mi?
Ne kadar acı verici olursa olsun ona acımasız gerçekleri söyleyerek mi?
Müdahale ederek mi, rahat bırakarak mı?
Ben kendi cevaplarımı buldum ve herkesin nasıl iyi bir arkadaş olunması gerektiği hakkında düşünmesi gerektiğini düşünmeden edemiyorum.
http://expectokitabum.blogspot.com.tr/2017/01/holly-bourne.html#more