Deneane Clark / Issız Bir Aşkın Kıyısında
Kızkardeşler serisinin ikinci kitabınıda böylelikle bitirmiş bulunmaktayım...
Öncelikle ilk kitaptan daha çok sevdiğimi söyleyeyim...Ve tabi doğal olarak arada benzerlikler de yok değildi. Ama bunu aştığımı düşünüyorum,zira bu ayrıntıyı bilerek başladım seriye..
Yazar hakkında çok fazla yorum yazamayacağım,çünkü esin kaynağı olan bir çok yazara karşı olan duygularımı belirtmiştim..
Söyleyeceğim en güzel şey,historicallerde atışmalara,nüktedanlığa ve alayla karışık ciddi olmaya çalışılan karakterlerin dialoglarını okumak keyif vericiydi.
Ama yine söylüyorum ki,seride en çok merak ettiğim Blacthorne dükü Sebestian ve Ackerly kızkardeşlerin en küçüğü olan Mercy'nin hikayesi ile (ki şuanda Mercy 13 yaşında ve amansız aşkın pençesinde) Blacthorne'nin kuzeni İskoç Asheburton Markisi Lachan Kimball'in ikiz kızkardeşlerin biriyle olan akıbeti daha çok beni cezp ettmekte...
Konusu kısaca...
Faith Ackerly kızkardeşlerin arasında en sağduyulu,mantıklı olanı... Bu durum her ne kadar cemiyetin ona "buzlar prensesi"lakabını taksada,bütün ezberi Gareth'i gördüğünde yerle bir olur.
Gareth ünvanı olmayan üvey kardeş rölündedir ve bir gün uzak bir akrabasından kalan Marki unvanı mirasi ile hayatını düzene sokmaya kararlıdır...Bu işe ilk önce evlenmeyi düşünerek başlar...
İki yıl önce en yakın arkadaşı Trevorun eşi,Faith'in ablası Grace için açtığı bahis yüzünden Faith den sıkı bir azar işiten Gareth,daha o zamanlarda kararını vermişti... Faith ile evlenecekti.
Ama bu evlilik aşk evliliği olacaktı..
Taaa ki skandala sebep olacak yakalanışlarına kadar ;)
Konu bu şekilde başlar,yanlış anlaşılmalar ve gurur,birbirlerine itiraflarını geciktirsede bilinen tek gerçek aralarında ki çekim ve aşk'tır...Eğlenceli ve bol keyifli bir kitaptı.. Her ne kadar cep boy olup çabucacık bitsede,tavsiyemdir...
SeRpiL...