Öyküler taze iken mi okunmalı yani? Güncelliğini yitirmemiş öykülerden, öykücülerden örnek verirseniz...
:) Bazı eserler vardır ki güncelliklerini hiçbir zaman yitirmezler ve biz onlara ''klasik'' deriz. Ama bazıları zamana karşı yenilirler.
Güncelliğini yitirmek konusuna ''aaa bu öyküde bilgisayar yok, aaa bu öykü 18.yy'da geçiyor'' şeklinde bakmıyoruz tabii ki.
Bu kitaptaki öyküler ''eskimiş'', çok işlenmiş konuların çok fazla kullanılmış yöntemlerle anlatılmış hali. O kadar tanıdık ve yüzeysel geliyor ki daha ikinci cümlede büyün öykünün gidişatını, ana fikrini anlıyorsunuz.
Öyküye gönül vermiş olan hemen herkesin bu kitap hakkındaki yorumunun benzer olacağını düşünüyorum.
Tabii ki mevzu bahis edebiyatsa yani sanatta, nihayetinde her şey NEYE GÖRE, KİME GÖRE meselesi.
O yüzden ben beğenmediğimi söylüyorsam sizin de neden beğendiğinizi öğrenmek isterim. Sanırım edebiyata ve edebiyat okuyucusuna yakışan da bu olur.