https://illekitap.blogspot.com/2020/10/amy-bartol-kacnlmaz-ongoru-serisi-1.html
Uzun zamandır elimde olan bir paranormal romans türünde olan Öngörü Serisi'nin ilk kitabının yorumuyla karşınızdayım. Öncelikle 5 kitaptan oluşan seri genç yetişkin türünde de yer aldığını söylemeliyim. Gençlerin de yetişkinlerinde severek okuyacağı bir kurgusu var.
Amy A Bartol'un kurgusunu akıcı, merak uyandırıcı ve sürprizlerle dolu bulduğumu söylemeliyim. Okurken bazen durgunluk sıkıcı gibi gelse de buna rağmen kitap akıp gitti. Buna karşılık aksiyon sayfalarındaki detaylar da güzel yazılmıştı ve serinin ilk kitabı olmasından dolayı da biraz konuya giriş olduğundan dolayı sanırım olayların oturtulması ve başlanması açısından da güzeldi.
Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; Evie üniversiteyi kazanınca kendi hayatına yeniden başlayarak geleceğine ilk adımı atmıştır. Ancak gördüğü kabuslarından da kurtulacağını düşünerek üniversite kampüsüne geldiğinde kabuslarından daha şaşırtıcı gerçeklerle karşı karşıya kalacaktır. Çünkü orada kendisinin dahil bilmediği canlılar vardır... Belki duyduğunda inanmayacağı ama kendisi de dahil olunca inanacağı olayların merkezinde bulur kendini. Çünkü kampüsünde kötüler meleklerle savaşan iyi melekler vardır... üstelik içlerinden birinden çok fazla etkilenirken bir yandan da ruh eşiyle tanışmıştır. Ruhunun yarısı karşısındaki meleğe giderken diğer yarısı da ruh eşi Russell'a gitmektedir. Bütün bunlarla ne yapacağını bilemezken kendisinin de ne olduğunu çözmeli, seçiminde bir karara varmalı ve daha da önemlisi ruhu olan bir melek olduğu için peşindekilerle savaşmayı öğrenmesi gerekmektedir. Evie'nin hayatı bir çıkmaza sürüklenirken hayati tehlikesi de vardır. Bir de bitmeyen kabusları...
Öncelikle kitabın klasik iyi - kötü meleklerin savaşı gibi bir kurguda olmadığını dile getirmeliyim. Oldukça farklıydı ve şaşırtıcı detaylarla da süslüydü.
Evie'nin ne olduğu, olduğu şeye dönüşmesi, kontrol edemediği güçleri ve daha da önemlisi peşindeki sürgün edilmiş meleklerle baş etmesini okumak güzeldi. Güçlü kadın karakterleri kitaplarda severim ve burada da Evie'yi bu konularda güçlü görmek çok güzeldi.
Evie'nin Russell ile Reed arasında kalması ve bir aşk üçgeni oluşması olayı bambaşka şeylere sürüklerken kitabın sonunda farkında olmadan Russell'ın hayatını kurtarmak için yaptığı hamle ortalığı iyice karıştırdı. Ama yine de bu kitapta en azından istediğim Reed demesi ve onu tercih eder davranması çok güzeldi ama ilerleyen kitaplarda ne olur bilemiyorum.
Reed'in durumuna da üzüldüm. Çünkü bunca zamandır savaşına devam ettim tam bir kıza aşık oldun ama o kızın da ruh eşi başka biri çıktı. Dostum kıyamadım sana... hele özellikle ruh eşini seçmelisin tavırların ve çaresizce aşkını gizliden gizliye koruma çabaların çok güzeldi. Ama en büyüleyici kısım ise... seni savaşırken okumak ve kanatlarınla okumaktı.
Evie'nin de kanatlarının çıkması ve ona verdiği tepki çok eğlenceliydi. Demeden geçemeyeceğim. Evet biraz spoiler oldu sanırım ama kız yarı melek yarı insan... meleklerin kanatlarının olduğunu zaten biliyoruz değil mi ama ;)
Russell ise... bence kitaptaki en şeker karakterlerden biriydi çünkü başta Evie'ye arkadaşça yanaşması ama içten içe aşık olması, Evie için endişelenmesi, kibar tavırları ve onu korumaya çalışması falan çok iyiydi. İnsan olmasına rağmen cesurdu da...
Alfred ise... ya da Evie'nin taktığı isimle Freddy... pislik herif... hiç tahmin edemeyeceğim şeyler yaptı. Bir de Evie'nin en yakın arkadaşıydı, onunla beraberdi, birlikte takılıyorlardı falan... yuh dedim. Cidden şaşırtıcı şeyler yaptı ve sürpriz oldu o kısım.
Hatta Brownie ve Buns harikaydınız kızlar dedim. Çünkü kızlar tam bir bomba çıktılar. Çok sevdim :)
Neyse çok uzatmayayım ama kitabın genelini sevdim, seriye giriş kitabı olduğunu da göz önüne bırakırsak 5 üzerinden 4 lük bir kitaptı benim nazarımda ama güzeldi. Okumaktan keyif aldığımı söyleyebilirim ve seriye de devam edeceğim. Tabi öncesinde okuma etkinliği kitaplarımı bitirdikten sonra.
Fantastik, paranormal türde romansları seviyorsanız mutlaka deneyin derim :)