Kargaların Ziyafeti, serinin 4. kitabı olma şerefine nail olmakla birlikte ağırlıkta Kralın Şehrinde olan bitenlere odaklanmış. Sur ya da Essos hakkında hiçbir POV yok, haliyle Jon ya da Dany veyahut Tyrion hakkında neler olmuş bitmiş bilmiyoruz. Sur ile ilgili sadece Sam'in bir POV'u ile Jon'u bir kez görüyoruz ama sonrasında o da yok. Doğal olarak Jon Snow'un olmadığı bir kitap, benim için en sıkıcı kitap olmaya aday. Onsuz olmaz kardeş, cidden hoşlanmıyorum onsuz bir şeyi. Haliyle serinin acı-tatlı sonu Jon'suz olur ise bundan da hoşlanmayacam George dede, anladın? :D
Evet, 3. kitap baya korkunç olaylara gebe olmuştu ; Ygritte öldü(umurumda değilsin kızım), Robb korkunç bir şekilde öldü(üzdü), Joff öldü(çok sevindik) ve evet, Tywin de öldü(baya rahatladık Stark destekçileri olarak. Aferin Tyrion.).
Cersei POV'ları sayesinde hem onun geçmişi hem de Robert hakkında hatta Lannisterlar hakkında kayda değer bazı şeyler öğreniyoruz, bu açıdan Cersei POV'larını sevdiğimi söylemem gerekir. Sam POV'ları ile Braavos'u ve Hisar'ı gördük; Arya da hala orada ve eğitim görmeye devam ediyor; onu da gördük(zaten o da olmasa kitap toptan bayabilirdi beni; Jon'dan sonra desteklediğim 2. karakter).
Jaimie POV'ları sevdiğim bölümlerden oluşmakta, karakter ve geçmişi hakkında gene güzel şeyler öğreniyoruz. Brinnie ile kurduğu saygı/dostluk ilişkisi neticesinde biraz adam olmuşa benziyor ve iç muhasebe yapıp duruyor. Bu arada bu kadının povları çok sıkıcı geldi hızlı hızlı geçtim. Dorne sahneleri de gördük ki Prens Doran hiç de sandığımız gibi bir adam değil, bunu göreceğiz. :)
Genel olarak(Jon olmasa da) güzel ve entrika dolu bir kitap olmuş. Yazarın kurgu ve betimlemeleri her zamanki gibi güzeldi. Siz bunu okurken ben 5. kitabın yorumunu yazacağım. :)