Kitap 2037 yılında altmış beş yaşında olan ve otuzlu yaşlarının başından beri Bermuda'da yaşayan mutsuz Charlotte ile başlar. Mutluluktan vazgeçeli uzun zaman olmuştur. Herkesten iletişimi kesmiştir ve rahatsız edilmek istemez. Bir ay sonra kurtuluşunun otuzuncu senesi olacaktır. Herkes özel bir röportaj ister. Hayatının nasıl gittiği, adayı, onu düşünüp düşünmediğini merak ederler. İnsanların hikayesine duyduğu ilgiden yorulmuştur. Oprah ile röportaj yapmayı bile reddetmiştir ama New York Times'ta çalışan Jeremy çok ısrarcıdır. Adanın koordinatları, kelebekler ile ilgili bir şeyler bulmuştur. Charlotte o bölgenin her yerini taramasına rağmen bir şey bulamamıştır. Sahilde yürüyüşe çıktığında yıllardır bulduğu gibi şişenin içinde kağıt bulur E.E. Gunter'ın makamından yazıyordur. Adada valizini buldukları, kızını kurtarmak için müdürü olduğu bankayı soyan adamdır. Bu sözcüklerin anlamını sadece bir kişi bilebilirdi. Hala orada bekliyor olabilir mi diye merak eder ve umutlanır. Bu yüzden röportajı kabul eder ve okyanus bilimcilerin var olmadığına yemin ettiği adayı bulmaya yola çıkarlar.
Charlotte 2007 yılında evlenmiştir. Bir gün sonra kocası Erik ile balayına çıkmıştır. Gemi yolculuğuna çıkarlar ve Bermuda'ya giderler. Korsan gemisiyle bir tur ayarlarlar fakat kocasının biletini vermediklerinden kocası biletini alıp bir sonraki tekneyle geleceğini söyleyince Charlotte yalnız yola çıkar. Kocasını deniz tuttuğu için genelde yalnız kalmıştır. Yalnız yemek yediği bir akşam masasına hiç konuşmayan, eşi ölmüş bir adam oturmuştur. Turda onunla karşılaşır. Yanlış yere giderler ve tekneleri resife vurunca kaptan ve yanlarındaki kadın ölür. Charlotte Gray ile okyanusta kaybolur.
Gray doktordur kalp cerrahıdır. Dört sene önce karısı öldürülmüştür. İlk zamanlar mutlu olsalar da karısı zamanla değişmiş birbirlerinden uzaklaşmışlardır. Elindeki titreme yüzünden bir hastayı kaybedince tıp lisansını kaybetmiştir. Balayı için Bermuda'ya gemi seyahati ayarlamış ama karısı istememiştir bu yüzden gidemediği, görmek istediği Bermuda'ya gitmek için seyahate çıkmıştır.
Bir çok geminin, uçağın kaybolduğu Bermuda şeytan üçgenindelerdir. Bir teknenin gelip kendilerini bulmasını beklerler. Yanlarında çok az yiyecek ve su ile günlerini geçirmeye çalışırlar. Kurtarmaya kimse gelmez ve tekne su almaya başlayınca cankurtaran botunu şişirip açılırlar. Gün zaman kavramını yitirirler, çok uzun zaman yemek yiyemezler dudak nemlendiricisi, deniz bitkileri yerler, yağmurdan elde ettikleri suyla idare etmeye çalışırlar. Sonunda bir ada bulurlar. Karınca, istiridye, adada keşfettikleri ağaçlardan buldukları ve Gray'ın tuttuğu balıklarla beslenirler. Eve dönebilecekler mi, hayatta kalabilecekler mi bilmeden mücadele ederler. Charlotte her kötü olduğunda Gray onu teselli eder.
Adada en son sinyalinin bermuda şeytan üçgeninde alındığı 1920 yılında kaybolmuş Cyclops gemisini bulurlar. Kaybolduğunda içinde yüzlerce adamın içinde olduğu gemi Amerikan donanmasının çözülmemiş en büyük gizemidir. Koca bir donanma gemiyi bulamamışsa onları hiç bulamayacaklarını düşünürler. Charlotte bu yüzden kötü durumda olsa da Gray oradalardır ve bunu en iyi şekilde değerlendirmelerini ister. Geleceklerinin belirsiz olduğu o yerde hayatta kalmaya çalışırlar. Bir sonraki günü görmek için mücadele verirler. Orada iki yabancı birbirine aşık olur. Adada sihirli bir şey olduğunu düşünürler. Yaraları hızlı bir şekilde iyileşir, Charlotte histerektomi ameliyatı olmasına rağmen regl olur, Gray'in astımı olduğu halde belirtisi bile kalmaz, elindeki rahatsızlığı gider.
Bir kedi, gemide mektuplar bulurlar hatta Charlotte o mektupların sahiplerinin kızları ile gemide tanışmıştır. Gemide buldukları günlükte buldukları resimdeki genç kızı adada görürler. Adadan kurtulma fikri her günbatımında daha da uzaklaşır. Ender bulunan mavi kelebeklerin olduğu adada baraka yapıp bir hayat kurarlar. Eve gitmek isteyen sürekli uçak, gemi gelecek mi diye bakan Charlotte orayı yuvası gibi görmeye başlar. Sevdiği adamın sırrını öğrenmek istemez ona o anda olduğu haliyle aşık olmuştur adanın dışındaki hayatı önemli değildir. Yaklaşık iki yılı adada geçirdikten sonra nihayet bir tekne görürler. Gray karısını öldürmekle suçlanıp hapisten kaçtığı için geri dönmek istemez ama Charlotte'nin gitmesine izin verir. Böylece ikilinin yolları ayrılır. Charlotte döner ve hiçbir şey bıraktığı gibi değildir. Kocasının fotoğraf makinesinde gördüğü kendisini aldattığı arkadaşı ile yeni bir hayata başladığını çocukları olduğunu öğrenir. Gray'ın masum olduğunu ortaya çıkarıp seyahat şirketinden aldığı servetini onu bulmaya adar ama umduğu gibi kolay olmaz.
Yazarın farklı bir kitabıydı. Bu kez iki kişi yok ama birçok kişi, adada ölen birçok kişinin kısa hikayesi var. Hepsini ortak bir noktasının olduğu, bir şeyden kaçan, sırları, geçmişi olan ve adaya çekilen bu insanların hikayesini okumak güzeldi. Bu kişilerin aileleriyle karşılaşmaları, ya da Charlotte'nin kurtulduktan sonra ailelerine ulaşması güzeldi. Charlotte'i anlayamadım balayında neden ayrı teknelerde gitmeyi kabul edersin ki bir kez bıraktın sevdiğin adamı tekrar Gray'i neden adada bırakırsın ki? Sevdiği adamları bırakmaya hep razı oluşunu sevemedim. Sonu tatmin etmedi. Gray mucize kızlarını yeni öğrenmesine rağmen ilgilenmedi hemen ayrıldılar önemsiz bir durum mu bu. Bunlara rağmen farklı, merak uyandırıcı, akıcı bir kitaptı. Ada orada kalanların aynı görünümde kalması, gizemi farklıydı. Kitap sonunda yine yazar olayları, kişileri birbirine bağlıyor sevdim.