Kitaba ilk başladığımda zaman olayına hakim olmakta biraz zorlandım. Yani olay tarihi bir roman gibi ilerlerken birden karşımıza telefon, televizyon gibi şeyler çıkıyor. Alışık olmadığımız bir şey olduğu için biraz "Neredeyim ben?" karmaşası yaşadım. Ama yazarımız zamanı ve neden böyle bir şey olduğunu kitabın başında çok güzel anlatmış.
Ayrıca Köle ciddi ciddi kalın bir kitaptı -734 sayfa-. Bence kitabın bu kadar kalın olmasına gerek yoktu tabi yazarımız düşünmüş, emek vermiş, yazmış güzel de yapmış ama bazı yerlerde olaylar çok fazla tekrar ediyordu. Onlar daha aza indirilebilirdi bence. Bu arada kitap kapağı çok güzel ve anlamlı. Bir de kitap bölümlere ayrılmamış o yüzden benim gibi "Şu bölüm bitsin bırakıcam." diyen okurlar kitabı nerede okumayı bırakacağını şaşırabilir. Şahsen ben bırakacak yer bulmak için 100 sayfa falan okuduğumu hatırlıyorum.
Onun dışında Edward'a gıcığım. Tamam eyvallah güzel seviyor ama cık olmadı. Seven adam o kadar işkence eder mi be kardeşim? Bu kadar bencil olunmaz yahu! Kısacası kitap fena değildi, boş zamanınızı değerlendirmek için okuyabilirsiniz.