Beklediğim derecede etkilenmedim. Aslında bu roman hakkında okuduklarım beklentimi çok fazla yükseltti. O yüzden belki de bir hayalkırıklığı yaşadım.
Şizofren, ölümü arzulayacak derecede hayattan kopmuş, gerçek yaşamla hayal ve sanrılarını dahi birbirinden ayıramayacak derecede yaşamdan uzaklaşmış, iç dünyasının buhranlarıyla kendisine bir dünya yaratmış, yaşadığı odayı tabutu, bedenini ise cansız cesedi olarak tahayyül ederek bunların gerçekliğine kendisini de inandırmış, amaçsız ve acı veren bir yaşam sürmektense hiçliğin kollarına atılmak için çırpınan, bir beddua veya lanetin tam hedefinde yer almış bir hayatı yaşamak(!) zorunda kalmış bir ölü...