Az insandan çok tipleme çıkarmış Sadık Hidayet. Zaman yok, mekan yok, olay nerede başlıyor nerede bitiyor belli değil. Karamsar bir yazar, karamsar bir şekilde yazıyor. Hayat hikayesini de okuyunca Hidayet yaşadığını yazmış, diyorsunuz.
İlk cümleden itibaren beni içine aldı bu kısa roman. Çok etkilendim. Güzelliğe ulaşmaya çalışıp bir türlü ulaşamayan karaktere -bence bu Sadık Hidayet'in kendisidir.- üzüldüm.
Kullandığı dil o kadar yalın ve naif ki sıkmadı beni bu karamsarlık. Anlamaya çalıştığım bir yazar oldu. Çünkü onu kitabın kahramanından ayrı tutamadım. Anlattığı kendi ve kendi gibi olanlardı bence.
Benim favorilerim arasına girdi Kör Baykuş. Berbat bir hayatı bu kadar güzel cümlelerle anlatabilmek her yiğidin harcı değildir çünkü. Kendi ölümünü hazırlarken bile güzelliğine, temizliğine azami önem vermis birinden böyle güzel cümleler çıkmasını da yadırgamamak lazım tabii ki.
Tavsiye ederim Kör Baykuş'u.