Kahramanımız babasını çanakkalede, annesini de bebekken kaybeder. Dedesinin evinde büyümektedir. 😢😊 Günün birinde anneannesi ve dedesi kahramanımızı ister. Kahramanımız kışı babaannesinin ve dedesinin evinde, yazı ise sosyetik anneannesinin ve dedesinin köşkünde geçirmektedir.😎🤗 Bir huyu vardır kahramanımızın. Bir şey tutmadan uyumamaktadır. Sonraki yaz da bakımını çanakkalede şehit düşen dayısının eşi eleni üstlenir. 😶☺ Aralarında anne-oğul ilişkisine benzeyen bambaşka bir ilişki başlar. Kahramanımız büyüdükçe bu ilişki aileyi rahatsız etmeye başlar. İlişki karşılıklı aşka dönüşmüştür. Kahramanımız tiya elenisiz yaşayamaz hale gelir. 😢
Kahramanımız osmanlının son günlerine, cumhuriyetin filizlenişine, 💙Atatürk 💙devrimlerine şahit olacaktır. 😍
Eleni'nin kahramanımıza dediği bir cümle; evet yavrimu. Ama bunlar güzel deliler. Kimseye bir zararları yok. Hepsi kendi aynasına karışmış yaşıyor. 😢
İşte bu hikayede kendi aynasına karışıp yaşamış iki insanın hikayesi. 😢
Kahramanımızın eleni'nin mezarında ağlaması içimi yaktı. 😢
Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen çok güzeldi. Sonu sanki aceleye gelmiş gibi.😐 Anlaşılır ve sade bir dil kullanacağını ilk kitabında göstermiş turgut özakman.