Beyaz aydınlıkta kör olan insanlar ve bu salgını diğer insanlara bulaştırmanın verdiği korku ile eski bir akıl hastanesine kapatılan;sayıları gittikçe artan gruplar.Kitabın ardında yazılı olan öldürücü olmasa da tüm etik değerleri yok eden hastalık olarak tanımlamış olan yazar eminim ki etik değerlerin zaten içine edildiği bir dünyada yaşadığımızın ve bunun için beyaz veya siyah bir körlüğe ihtiyaç duymadığımızın farkında olduğu halde ilginçtir ki körlük temasını kullanmıştır.
Belkide istatistiksel deyimle evrenden örnek seçip örneği genele yaymak maksadı ile kullandığı üç yüz küsür civarı insan ile seçtiği mekan olan tımarhanenin , bulunduğumuz dünyadan hiçbir farkının olmadığını göstermek istemiştir.Ve yine aynı şekilde ayakta kalabilenin güçlü olduğu söylemiyle haklı çıkmıştır.
Onursuz,insanlıktan uzak,mikro milliyetçilik olan bencillik duygusunun nasılda alenen normalleştiği anlatılmıştır.Yani kısaca insanın nasıl da hayvanlaştığını.