Hannah Yahudidir. Annesi engizisyon tarafından yakılmış, babası ile kaçmak zorunda kalmışlardır. İngiltere’ye gelip yakalanmamak için kendilerini Protestan olarak göstermişlerdir. Dükkanlarına gelen Robert Dudley ile John Dee 'nin yanında bir melek gördüğünü söyleyince saraya soytarı olarak alınır. Soytarı olmak istemediğinden ve kahin olduğundan bir yandan da casusluk yapması istenir.
Henry'nin üçüncü evliliğinden olan oğlu Kral Edward ölünce Henry'nin ilk evliliğinden kızı Prenses Mary kraliçe olur. Soytarısı ise Hannah.
Mary'nin annesi Argonlu Katherine bir katolikti. O dönemler de İngiltere'de kataliktir. Katolik kilisesin de boşanma olmadığından Henry boşanıp Anne Boleyn ile evlenebilmek için Protestanlığa geçer. Mary ise hala annesi gibi Kataliktir. İngiltere'yi katalik kilisesinin hakimiyetine almak ister.Katolikliğe göre boşanma olmadığından yasal olarak kralın tek meşru kızıdır.Kralın Anne Boleyn'den olan kızı Elizabeth ise Protestandır. İngiltere bir Katolik bir Protestan hükümdarlar arasında karmaşık bir dönemdedir.
Mary İspanyol kralına aşıktır ve onunla evlilik yapar. Tek istediği çocuktur ama bir türlü olmaz. Halk onu yasal varis olarak görürken evliliğine karşı çıkılmıştır. Mary yavaş yavaş Kanlı Mary'e dönüşür. Kendisi için bir tehdit olan Elizabeth'i öldürmez.
Kardeşlerinin durumu anlatılırken bir yandan da Hannah'ın yaşadıkları var.
Hannah Lord Robert’a aşık ama karşılık bulamaz. Nişanlısı ile evlenir ve ailesi ile sorunlar yaşar. Onun başka kadından olan çocuğuna bakar.
Mary'nin durumu çok iyi yansıtılmıştı.Halkın sevdiği,seven,sevilen Mary'nin kanlı Mary'e dönüşmesi güzel yansıtılmıştı.Herkesi öldürürken sevmediği,kendisine ihanet eden,babasının kızı olmayabileceğinden şüphelenilen Elizabeth'i öldürmemesi. Belki de her şeyin çözümü olacaktı.
İlk kitap daha iyiydi, bu kitap daha ağır ilerliyor. Başlar sıkıyor ama o dönemi, o dönemin olaylarını, yaşananları okumak güzeldi.