İyi kitaplar size yüreğinizin yerini gösterir; daha iyi kitaplarsa yüreğinizin yapması gerekenleri...
Uzun zamandır okuduğum en iyi kitaplardan biri oldu küçük arı. Küçük dediğime bakmayın aslında kocaman bi hikâyesi var." Hangimizin hikâyesi yok ki?" dediğinizi duyar gibiyim, evet hepimiz hikayeler içinde kaybolduk ama bu sefer ki başka, bu kitap başka.. Tüm yaralarınızı tek tek kavlatacak, içinizdeki vahşi adamla-kendimizle- tanışmanızı sağlayacak ve durumlar öyle karmaşık bir hal alacak ki inanın bana ağlamayı bile çok göreceksiniz kendinize. Afrikalı bir çocuğun gözlerinden hayatı görmek, beyaz adamın istilaları, sınırları, silahları bu kitapta hepimizin acısı olacak. Çünkü hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Birbirimize gerçek adları söyleyebileceğimiz ve yaralarımızı-daha önce de soylemistik, yara izleri "ben kurtuldum" demektir- göstereceğimiz zamanlar gelmeli.
Küçük prens eğer Afrikalı olsaydı adı kesinlikle küçük arı olurdu...
Lafı çok uzatmış olmak istemem, herkes küçük arı ile tanışmalı, onun hikâyesinde bizden bir şey var ona sahip çıkmalı.. Bu kitabı en kısa sürede kendinize hediye edin ve onu yüreğinizin en üst rafına koyun..