Yazarın kalemini ilk kez okudum. Alırken tereddüt etmedim desem yalan olur. Ama korktuğum gibi çıkmadı. Heyecanı eksik olmayan bir kurguydu. Sadece karakterlerin duygu belirsizliklerinin fazlalığı sıkmadı desem yalan olur.
Azra, ailesi öldükten sonra; Arat,Buğra,Barış ve Umut tarafından korunup,sevilip kardeşleriymiş gibi sahiplenildi.Azra ailesini bir kazada kaybettiğini sanıyordu yalnız sonradan ondan saklanan aslı sır ortaya çıktı. Bu kitapta dostluk o kadar güzel anlatılmış ki ben de böyle abi isterim diyesim geldi. Azra'nın peşinden gelen ölüm yeri geldi onlara kayıplar verdirtti ama birbirlerine de bir o kadar kuvvetle bağladı.
Arat'ın Azra'ya olan aşkını başlarda kabul etmeyişi sırf kendini ve Azrayı bu tutumuna inandırmak için üçüncü kişileri araya katmaya çalışması beni sinirlendirdi ki Azra zaten sinirinden ne yapacağını şaşırdı. Ama sonraları ikisininde o kadar belaya karşı aşklarını yaşaması çok güzeldi.
Sonunda mutluluğu bulmaları onlardan çok beni sevindirdi.
Tabii bu arada Buğra ile Esra'nın aşkınıda unutmamalıyız. Onların aşkı da bir o kadar güzeldi
Arat ve Azra'dan minicik bir alıntı:
"Yaralarımı her zaman öperek saracağına söz verir misin?"