İngiliz yazar Clive Barker'ın 1996 yılında yazdığı fantastik, gizemli roman. Çok zaman önce, hikayelerden oluşan Kan Kitapları'nın ilk üçünü okumuştum. Korku-fantastik türünü seven biri olarak, o karanlık atmosferin yaratıcısına hayran olmuştum.
Romanda ise bir tutukluk vardı. O atmosferin buğusu fazla boğucuydu belki de. Kitabın sayfalarını çevirirken çoğu zaman, sadece sonunun ne olacağını merak ettim. Bırakmayı bile düşündüm ama gizemi beni içine çekmeyi başardı. Konunun orijinalliğinden fazlasıyla etkilendim. Hikayenin ilerleyişi yavaş olsa da, karakterlerin dönüşümleri yerindeydi.
Konuya çok fazla girmek belki doğru olmaz ama spoiler vermeden bir cümleyle bahsedelim. Will adında eşcinsel bir fotoğrafçının yolculuğu anlatılıyor. Doğaüstü olaylar, aşırıya kaçmadan, romana iyice yedirilerek verilmiş. Bütün gizem bu noktada. Çocukluğundan, yetişkinliğine kadar başkahramanımızın hayatını şekillendiren ve arka planında kalmaya devam gizem. Ve aydınlanması çok parlak oluyor bu gizemin. Evet, kitabın sonunu çok beğendim, varoluşun açığa çıkarılışı hoşuma gitti.
Clive Barker'ın kendi türünde sağlam bir yazar olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar Kutsanma Ayini beni tam olarak tatmin etmemiş olsa da, diğer kitaplarından beklentimi düşürmedi.