Ağlattı. Son sayfalar bildiğiniz musluklarım açıldı ve kapanmadı. Başka Dilde Aşk kitabından sonra Leo için ister istemez içim de bir beklenti oluşmuştu. Tanıtımı yapıldığından beridir heyecanla okuyacağım günü iple çekiyordum. Ve hayal kırıklığı denen o illet duyguyu bana yaşatmadığı için yazara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Evie, annesinin sorumsuzluğu yüzünden koruyucu aileye veriliyor ve bir süre sonra yine iğrenç bir ailenin kurbanı olan Leo ile tanışıyorlar. -Leo da koruyucu aile verilmiş- Ve böylece aralarında arkadaşlık- dostluk-aşk üçlemesini sırayla yaşıyorlar. Ama Evie on dört, Leo on beş yaşındayken ayrılmak zorunda kalıyorlar. Çünkü Leo’yu evlat ediniyorlar. Ayrılmadan önce ise birbirlerine 18 yaşına bastıkları gün tekrar bir araya geleceklerine dair bir söz veriyorlar. Ama Leo bir daha Evie’i hiç aramıyor. Yazmıyor.
Kitapta bu olaydan 8 yıl sonrasını anlatarak başlıyor. Evie, güzel, kibar ve içi iyilik dolu bir melekti bence. İnsanlara karşı yaklaşımı çok tatlıydı. Ve yaşamış olduğu onca olaydan sonra sert bir karakter olmamış olması ilgimi çekti. Genelde geçmişinin şekillendirdiği sert, içini kimseye açmayan ve güven sorunu yaşayan karakterler okumuşumdur. Öyle tam bir istisnaydı diyemesem de böyle farklı olması güzeldi. Aklından Leo’yu hiç çıkartamamış diye düşünürken karşısına Jake adında fena yakışıklı bir adam çıkıyor. Kendisini de Leo’nun yakın arkadaşı olarak tanıtıyor. Peki, gerçekten öyle mi? Kitap boyunca aklımda adamla ilgili bir sürü senaryo şekillendi. Sorunları olduğunu anlamıştım ama bu kadarını tahmin edememiştim. Son sayfalara kadar adam gizemini korudu ve her şey ortaya dökülmeden önce ki sayfalar da ise pek bir hareketlilik yoktu. Yani sizi diken üstünde tutan bir üslup var. Jake’e güvenmeli miyiz? Sorusu hep kafanız olacak ve Evie’ye kızdığınız zamanlar da olacak çünkü adamın bariz yalan söylediği bir yer var onu biz bile anlıyoruz ama Evie kalbimin sesinin dinleyeceğim diye bir şeyler söylüyor. Ben orada araya girip “kızım ne içgüdüsü adam yalan söylüyor vur tekmeyi” diye söylendim. Ama hepsinin bir açıklaması var. Eminim çok üzüleceğiniz bir açıklama olacak. Çünkü ben okurken kendimi tutamadım..
Fırsatını bulursanız okuyun diyorum ve susuyorum:)
Unutmadan, Leo'nun Bakış açısından da anlatılan bir kitap var. Yabancı Yayınları umarım onuda çıkartır.
‘Belki de aşk, kalbinize sahip olanlar için doğrudan ruhunuzu gösteren bir büyüteç gibiydi.’
'Bütün dünya bir sirk gibi. Bazen neyi sergileyeceğini sen seçersin, bazen bu senin için seçilir. Arenayı kükreyip bağırarak, ateşten atlayacak kadar cesur olmadığımı düşünerek yeterince dolandım. Ama bütün zaman boyunca Evie sürekli orada sakince duruyordu. ”Ateşin yok olmasını sağlayamam,” der gibi duruyordu. “Yanmayacağını garanti edemem. Ama bu halkayı senin için tutabilirim, çünkü sana inanıyorum. Çünkü sen benimsin.” Ve en sonunda atladım. Diğer taraf gözlerinin vaat ettiği kadar eşsizdi.’
“Bu en kolay kısmıydı, benim güzel oğlanım. Sana İnanmak çaba gerektirmedi. Bu her zaman böyleydi.”
"Seni öpeceği Evie ve bunu yaptığımda benim olduğun anlamına gelecek. Birbirimizden ne kadar uzakta olduğumuz umurumda değil. Sen. Benimsin. Seni bekleyeceğim. Senin de beni beklemeni istiyorum."
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2015/12/yorum-leo-mia-sheridan.html