Gizemli adamımız Menderes Vardar’ın hikayesi içlerinde en merak ettiğim, bir an önce okuyup gizemini satır satır çözmek istediğim adam. Kitaba dün gece başladım, yavaş yavaş, içime çeke çeke okuyayım dedim ama; kitap dört saat sonra bitmişti.
Menderes Vardar, mücevher tasarımı yapan başarılı bir iş adamı. Aynı zamanda sırları olan ve onları korumak için de attığı her adıma dikkat eden bir adam. Ta ki karanlık bir gecede hayatının ortasına bir bomba misali düşen Leyla Artunç’a kadar.
Leyla Artunç, babasının ölümünden sonra peşine düşen beladan kurtulmak için ülkesine dönmek zorunda kalır. Kendini bir andan hiç tanımadığı bir adamın evinde, onun koruması altında bulur.
Leyla ile Menderes arasındaki tutku, ihtiras, aşk ve nefret o kadar güçlü, o kadar derin ki okuyanı etkisi altına alıyor. Menderes ailesi, ailem dediği dostları ile sevdiği kadın arasında bir seçime maruz kalmamak için iki tarafı da elinden geldiğince dış tehlikelerden korumaya çalışıyor. Ama ben en çok Menderes’in duygularından kaçmadan ne hissettiğini bilen ve istediğini almadan da vazgeçmeyen tavrını çok sevdim.
Uras ile Ahunun hikayesinin merak etmeye başladım, tabi Başar’ın hikayesini de ayrı bir merak etmekteyim.
------------------------
“Bu hayatta en büyük hata, hakkında hiçbir şey bilmediğin birini pervazsızca yargılamaktır.”
“Yalan mı?”
Menderes keyifsiz ve tehlikeli bir gülüşle ona doğru biraz daha eğildi. “Bir de, Leyla… İstediğini elde etmek için beni kışkırtmana gerek yok. Fazla zahmetli bir yol. Neden basit olanı seçmiyorsun?”
“Ne elde etmeye çalışıyormuşum?” Cılız sesi kulaklarına yabancıydı. “Bahsettiğiniz yolla neyi kastettiğinizi de anlamış değilim.”
Titrek ve kısık tonla sorulmuş olan soru karşısında, Menderes’in gözlerinde ışıldayan ve eğlendiğini gösteren bir ifade belirdi. Leyla’yı adı gibi bir karanlığa hızla çekerken, tenlerinin alevler içinde kaldığının farkındaydı. “Sıcak, ıslak ve tutkulu bir öpücük istiyorsun.” Kelimeleri boğuklaşmış, ikisini de büyülü bir geceye hapsetmişti. “Şimdi söyle bana. Merakını gidermeye cesaretin var mı?”