Ustanın ölümünden 7 yıl önce kaleme aldığı kitabı. Basım sayısı son derece azdır.
Dünya'nın ucuna Güney Amerika açıklarındaki adalar topluluğuna gönüllü sürgün bir adamın hikayesini anlatan roman, ana karakterin çevresine doladığı gizem perdesinin bir an için bile aralanmasına izin vermiyor. Kaw-djer, bölge yerlilerinin bu adama verdiği ad. Anlamı " Velinimet". Kaw-djer adalar topluluğu arasında sıkça turnelere çıkan ve halka mümkün olduğunca yardım etmeye çalışan biri. Tüm geçmişini ve sosyal kalıplarını geride bırakıp bu bölge halkına kendini adamış bir ateist ve anarşist.
Usta metine girerken zincire vurulmama, bağımsızlık arzusu imalarıyla başlıyor kurgusuna. tüm kitap boyunca Kaw-djer'in ağzından dökülecek olan "Ne Tanrı, Ne de Efendi!" cümlesini ilk kez burada işitiyor okur. Kitabın genelinde emperyalist kaygıları eleştiren yazar, fırsatçılık ve insan doğasının kirli yanlarına da değinmiş. Güçlü tasvirler, tarih, isim ve anekdotları etkili kullanarak inandırıcı bir coğrafya yaratmış; var olmamasına rağmen. Kurgusunu ilginç bilgilerle süsleyen usta, fikir çatışmalarını imgelemlerine bolca yedirmiş.
Kitabın çoğu yerinde çelişkiler göze çarpıyor, yazarın bir nevi vicdan muhasebesi yaptığı gözden kaçmıyor. "Otorite mi yoksa reddi mi?" tartışması genel unsur olarak işlenmiş. Yeni Dünya ( Kuzey Amerika ) 'da denemesi yapılan ütopya girişimlerine atıf olarak aldım yazarın kurduğu Macellanya'yı ve Hoste adasını. Komünizm eleştirisi baskın geliyor ve güzel çıkarımlarla desteklenmiş. Ancak Kaw-djer'in anarşist doğası, ondan yardım ve önderlik bekleyen insanların çağrılarıyla kırılıyor ve vicdan muhasebesi sona eriyor. Karakter en son olmayı düşündüğü insan haline geliyor: Halk tarafından oy çoğunluğuyla atanmış da olsa bir kral, tüm yetkilerin tartışmasız elinde bulunduğu bir otorite figürüne dönüşüyor. Kendini adadığı insanların bağımsızlığı ve refahı için değerlerinden vaz geçiyor. İnsan ırkına küskün olan gönüllü sürgün bir adam olsa da bir misentrop değil Kaw-djer. Kurduğu ütopyayı bazen sahiplerinden bile koruması gerekiyor.
Ancak her güzel şeyin bir sonu olduğunu çok acı bir şekilde öğrenmesi gerekiyor "velinimet"in. Adada altın bulunması... tüm dünyasını sarsıyor. Altın hummasına karşı bir bilinç aşısı yok ne yazık ki. Kullanılan motiflerin çok güçlü ve usta işi olduğunu belirtmeme gerek olduğunu sanmıyorum.