Biyografik olarak hayatı merak edilmese bile bir yazarın kafasının içi merak etmeye değer yerlerden biri bence. Orhan Pamuk da bu derlemesinde, okurlarının hatırını kırmayacak kadarını paylaşmış. Sadece yazar olarak değil, çocukluğundan yazar incelemelerine, siyasetten kafasına takılan memleket meselelerine, sevdiği kitaplardan kendi kitaplarına kadar geniş bir yelpazede içini dökmüş. Anılar, kitaplarından parçalar, yayınlanmamış kısımlar ve notlar, röportajlar, dönemin olayları, Ara Güler'in nefis fotoğrafları ve minyatürlerle oldukça doyurucu bir içeriğe sahip. Şahsen favori yazarlarımdan biri olmasa da birikimine saygı duymamak mümkün değil. İsabetli tespitleri kadar karşı çıkılabilecek bakış açıları da mevcut. Ayrıca ketumluğu da elden bırakmaması daha samimi geldi bana. Kitaba dair en sevdiğim yan ise arka fonun neredeyse tamamını İstanbul'un yakın tarihinin oluşturması. Zaman geçişlerini ilgiyle ve yer yer hüzünle okuduğum bu yorgun şehir, kitabın başrolünü yazardan çalmış.