orhan pamuk'un yazınında beni çekmeyen şeyin ne olduğunu bu kitabı okurken daha iyi anladım. rollo may okuyanlar bilecektir; yaratıcı sürecin başlangıcında bir "karşılaşma" yattığından bahseder "yaratma cesareti" adlı kitabında. orhan pamuk'ta sanırım "karşılaşma"lar yarım kalıyor ve ilham eserlerine sızamadığı için metinleri benim için hep bir pırıltı eksikliği içinde geçiyor, aradığım şeyi bir türlü bulamıyorum. kendisi de hep bahseder söyleşilerinde ilham'a çok izin vermem diye. yazar olmaya karar verip yazar olmanın bir sonucu olsa gerek bu; tasarının ilhamdan hep bir adım -orhan pamuk'ta belkide iki, üç adım- önde oluşu müthiş bir yaratıcı güce sahip olmasına rağmen, kitaplarının teknik üstünlüğüne rağmen içeriğin hacme oranla sığlığı beni bir okur olarak hamal yerine koyduğunu hissettiriyor, okurken kitaplarını. sanırım "derdi olan" yazarla yazmak için yazan yazar arasında edebiyat tarihi boyunca -ne kadar klişe olsa da- kuvvetli bir ayrım kendini hissettirmeye devam ediyor.