Mavi Dantel

10 puan

Yorum: https://illekitap.blogspot.com/2021/10/cagla-cakr-mavi-dantel.html


Başımı kendine doğru çekip kulağıma, "Asla vazgeçme," diye fısıldadı. "Ne olursa olsun evladından vazgeçme. Yoksa yıllar sonra yaşlı bir kadın olduğunda geriye sadece pişmanlıkların kalır."

Yanağına bir öpücük kondurup, "Sen merak etme, Adile Teyze," dedim. "Ne kadar sürerse sürsün, oğluma yeniden kavuşacağım."

*****

"Sizi dokuz ay karnımda taşıdım," dedi. "Ancak işim bitti mi sandın? Bitmez... Anne olunca anlayacaksın, karnında taşımak ne ki? Asıl zor olan, bir ömür kalbinde taşımak evladını. İster yanında olsun ister uzağında, aldığı her nefesin ağırlığını taşımak omzunda. Korkmak annelik... Hem de ne korkmak! Olur da bir gün o nefeslerden birinin, seninkinden önce kesildiğini hissedersin diye ölesiye korkmak..."

*****

"Hepimiz aynı hatayı yapıyoruz, önce babalarımıza, sonra kocalarımıza ve oğullarımıza ama hep bir erkeğin gücüne ve bilgeliğine dayanarak yaşıyoruz. Belki de kendimize yaptığımız en büyük kötülük bu. Ağabeyimin eşi Serpil sürekli, 'Kadınlar kendi gücünün farkına varmalı,' derdi. 'Erkeklerin arkasında ya da önünde değil, onların yanında birlikte yürüdüğümüz gün, dünya bizi yeniden bağrına basacak.' Bak, tek başına kocaman bir şehirde kendi ekmeğini kazanıyorsun. Kimseye minnet duymadan yaşıyorsun. Kendi kendine bakabilmek için kimseye ihtiyacın yok. Öyleyse sevilmek ve mutlu olmak için de olmamalı. Gözlerinin içinde yaşayan o küçük kızı senden başka kimse sevemez zaten çünkü onu görebilen bir tek sensin."

*****

Benim kardeşim, bir yaz sonu gecesinde kokuları havaya karışan sardunyalar gibi kokardı. Öyle masum, öyle temiz...

Benim kardeşim, yemyeşil gözlerinde göreni mest eden tatlı bir nakış saklardı. Öyle eşsiz, öyle gizemli...

Benim kardeşim, yüreğinde babasızlığın ağırlığını, ceplerinde ise umutla beklediği yarınların yazdığı türküleri, hayallerini işlediği şiirleri taşırdı. Öyle cesur, öyle naif...

Bu tabut... Yoluna canını serdiği al bayrağa sarılı bu tabut beni kardeşim değildi. Olamazdı...

Daha görecek nice baharları olan bir ömrü alıp da şu daracık kutuya sıkıştıramazdınız. Yaşanmamış günlerini, yazılmamış şiirlerini, söylenmemiş türkülerini, hiç gözlerinin içine bakamadığı gelinini, kuramadığı yuvasını, artık asla sahip olamayacağı çocuklarını içine alacak kadar büyük bir tabut yoktu şu dünya da.

*****

"Şu dünya da bir gün yüzü göremeyecek miyim? Neden, neden yapıyorlar bana bunca eziyeti? Ben bunları hak edecek ne yaptım?"

"Sadece inandın," dedi annem saçlarımı okşayarak. "İyiliğe, vicdana, aşka, insanlara inandın."

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »