Yazar Mithat Bey ne de güzel anlatmış Akif'i ; "Mehmet Akif "Mehmet Akif" olduğunu bilmeyecek kadar sade adamdı."
Bu kitap için biyografi tanımı yapmak bence haksızlık olur. Mithat Bey merhum Mehmet Akif ile olan hatıralarını oldukça çok bir dille kaleme almış. Zaman zaman gerçekten gözlerim doldu. Mesela; "Fakat, nihayet bir gün, ona anlatamayacağım elim tesadüflerin karşısında kaldım: Akif, benim aynı ayın aynı gününde, benim bir zamanlar oturduğum Mısır apartmanında, benim yatak odamda, benim yattığım odada ölüyordu." gibi..
Bazı yerlerdeki tespitlere ise hayran kaldım.. Mesela "Akif, Aruz'un Mimar Sinan'ıdır. " gibi..
Bazende Akif'in beyitlerine tebessüm ettim;
"Sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecektir!"
Bunlar kitaptaki hoş tatlardan bir kaç örnekti. Olumsuz gördüğüm ya da beklentilerimi elde edemediğim kısımlar ise şöyle;
Kitaptaki bazı dip notlar doğrusu sıkıcı geldi bana.
Ben Tevfik Fikret ile Akif'in çekişmesi daha detaylı anlatır diye umuyordum, umduğum olmadı.
Akif'in İstiklal Marşını ve Çanakkale Şehitlerine şiirinin kaleme alınma süreçleride merak ettiğim konulardı ama onlarda fazla teferruatlı anlatılmamış..
Kısaca yorumum budur :)