Melekler Zamanı

10 puan

Melekler Zamanı / Fatma ERDEK (27.06.12)
İlk olarak bu kitap için şunu söylemek istiyorum , daha anlamlı bir isim seçilemezdi.Çok nadir böyle ismini konun içinde yaşadığım kitaplara denk gelirim ve bu kitap gerçekten ismini yaşatmaktan bile öte bir şeydi.Kitabın her satırında , her cümlesinde kitap adını bağıra bağıra açıklıyordu.Her insanın kendince kurduğu bir kurtarıcısı bir prensi ,perisi , meleği vardır.İşte bu kitapta da o melekler Barlas’ı kurtarmaya geliyordu.Barlas! Ahh , bu nasıl bir karakterdi.Yazar nasıl bir kaleme sahipmiş okudukça kendimden geçtim.Kitabı ilk okumaya başladığımda daha birinci sayfanın sonuna gelir gelmez ‘’bu usta bir kalemin çevirisi gibi’’ demekten alamadım kendimi.O ilk satırlar , o betimleme , o ince detaylar öyle güzel bir şekilde aktarılmış ki diyecek söz bulamadım.Yazarın karakterlerine verdiği canlılık beni benden alan ikinci etkenlerden biri oldu.Ben, zaten kitaplara kendimi vererek okuyan bir okuyucu olduğum için bu kitap beni bir nevi öldürdü.
Barlas! Yusuf! Ahh, bunların hangisine üzülmem gerek hala karar veremiyorum.Zavallı Yusuf diyorum , diyorum da Barlas ya Barlas o da Yusuf kadar acı çekmemiş mi? Çekmiş , çekti beklide Yusuf’dan bile fazla acı çekti.Yusuf , ağlamayı acısını akıtmayı bildi.Peki ya Barlas? O soğudu bir taş oldu.Acısını kalbine derinlerine gömdüm.Gömdü ki yaşayabilsin.Gömdü ki Barlas olabilsin…Tek bir insan , bir beden ve iki farklı yürek iki farklı kişilik…Nasıl denir , nasıl açıklanır bu durum bilmiyorum.Yusuf’un kimsesizliğinin ona Barlas’ı getirmesi , Barlas’ın yalnızlığı , Yusuf’un ölümü , tam her şey bittiği umutlar tükendiği anda hayalindeki meleklerin ona(onlara) el uzatması…İki melek! Evet ! Barlas, tek bir melek için bile umudu kalmadığı sırada Nesil’e ve Ekin’ine –meleklerine- kavuştu…
Ben bu kitapta bir meleğin nasıl canlandığını nasıl şekil aldığını gördüm.Buradaki melekler belki kanatlanmıyordu , uçmuyordu ama bir insanın hayata küsmüş ölümü bekleyen bir insanın ruhuna konuyordu.Öyle ki o ruh , kendi için çabalamaktan vazgeçtiği anda hem melekleri için hem de öldürdüğü benliği için savaşmayı seçiyordu…Nesil’in gencecik yaşına küçücük yüreğine rağmen denemeyi Barlas’ın o koyu kara derinlikler olan gözlerine girmeyi , acısını bulup çıkarmayı seçti.Barlas’a tam tükendiği anda meleğini Ekin’i verdi.Sadece meleğini de değil , o koyu kapkara gözlerin derinlerindeki Yusuf’u verdi.Barlas ise iki meleğin ulaştığı elinden tutup çıkardıkları o Yusuf’u buldu.Kendi oldu , belki hiçbir zaman Yusuf olamadı ama kendi oldu….

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »