hüsnü ağbi canımız, eyvallah.
sarkan yerler çokçaydı sanki. ama romanda bu biraz affedilebilir bir şey. aslında hüsnü ağbi öykü mü yazsa? ama öyküde sarkmamak lâzım. siyasi acılara tuz basılmış, inceden dokundurulmuş, güzel, yarayı kaşımaktan çok unutturmamak dert, ya da şöyle, tekrarını engellemek.
barış bıçakçı ile hüsnü ağbi aynı rafta, zihnimde. tanımış olduk.