626 sayfa , ilk başta gözünüzü korkutabilir, ancak içindekileri okumaya başlayınca asıl korkuyu o zaman yaşıyorsunuz. 1992 Bosna'da yaşanan soykırımı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor yazar. Bu kitabı yazarından bizzat imzalatmaya gittiğimde değerli Sinan Akyüz'e daha önce okuduğum"incir kuşları " ve " Piruze" kitaplarını ağlayarak okuduğumu söyleyince kendisi de bana"" ben de "Meyra'' ı yazarken ağladım "" dediği aklıma geliyor da ne kadar haklı olduğunu gördüm okuyunca. Dost bildiğin, kardeş dediğin kapı komşun canına, namusuna, yavrularına hiç acımadan zalimce işkence etsin,yok etsin. Aklıma gelmeyecek işkenceler, katliamları okurken adeta kanım dondu , midem bulandı ki defalarca kitabı kapatıp mola vermek zorunda kaldım. Yürek dayanmaz bu caniliklere. Sırp ve Hırvat kökenli kendini insan zanneden tüm o mahlukatın yaptıklarına birleşmiş milletler de destek çıkması çabasıydı. Merak ediyorum da acaba o zaman biz Türkiye olarak neredeydik. Nasıl bir zulüm ve nasıl tarifi imkansız acılar yaşamış soydaş ve dindaşlarımız ? Birebir gerçek olaylara dayanılarak yazılmasını ki yazar bizzat araştırarak halen yaşamakta olan savaş mağdurları ile görüşerek kaleme aldığı bu kitabı herkesin okuması gerek diye düşünüyorum. Kitabın basımı ve tasarımı , yazı puntosu mükemmel okuru yormuyor. Kitabı okurken hem merak ediyor, hem de içim kan ağlayarak sayfaları çevirdim.