Özellikle fotoğraf tasvirlerini kalemle çizer gibi anlatmış Hüsnü Arkan. Okurken anlattığı fotoğrafa bakıyor gibi hissettirmiş hatta yer yer fotoğraf karesini yaşamışız gibi. Zamanları iç içe geçirmiş ve bunu yaparken nerede ne vardı dedirtmemiş, her şeyi yerli yerine oturtmuş.
Mino'nun aşk ve yalnızlık yaşamını aşırı, yer yer sinir edici bile bulabilirsiniz yaşadıklarından bağımsız düşününce ama zaman akışlarında bu da güzel işlenmiş.
Ölümün, bilhassa o dönem ölümlerinin acısını sade bir dille ama oldukça dokunaklı işlemiş.
Başları öyküye girmekte biraz geciktiysem de bir solukta bitirmek deyiminin örneği kitaplardan.