Kitap güzeldi yalnız yazar 572 sayfa yazacağına 372 sayfa yazsa yetermiş. Ian yazarın şu ana kadar yarattığı en iyi üçüncü karakter. Diğerleri Sonsuza Kadar romanından (ne kadar beş para etmez bir roman olsa da) Andrew ve Dorothy. Yalnız kadın karakterde kesinlikle bir zeka sorunu var. Adam sana aşkla geliyor sen milletin adam için yaptığı dedikodulara inanıp ona olmayacak tripler yapıyorsun. Ben adamın yerinde olsam kıza hiç acımam, boşardım.
Kimin kimden etkilendiğini bilmiyorum ya Julie Garwood, Judith'ten veya tam tersi. Maşallah ikisi de sürekli romanı bölerek kendi düşüncelerini yazıyor. Şimdi size yazarın romanda yazdığı çok komik, çok aptalca bir düşüncesini yazacağım:
Jake'in kendisi hakkında düşündükleri Atilla'yı (Ian'in atının ismi) ilgilendiriyorduysa bile bunu hiç belli etmedi ve bu Jake'i hayal kırıklığına uğrattı. Daha çok kızdı ve eve fırtına gibi girdi.
Bu ne Allah aşkına yahu? Bize ne atın adam hakkında ne düşündüğünden.
Aslında bu romandan sonra bu yazarı silerdim ancak Tüyap'a gidip dört kitabını alınca olmuyor. Şu anda üçünü okudum. Sadece Kusursuz romanını okuyacağım ki onda da bu gibi saçmalıkları çok göreceğime eminim. Sonra bay bay Juditht.