Hemen herkesin aklında olan “ya başka yerde daha iyi, daha güzel bir hayat varsa” sorusunu irdeleyen bir roman. Çocukluktan gelen kapanmamış meseleleri ve uyumsuzlukla tam bir “modern zaman insanı” olan başkarakterin toplum içinde varolma, çoğunluk tarafından kabul görme, hadi daha net olalım sürüye uyma baskısı altında verdiği bireysellik mücadelesi okur için oldukça tanıdık geliyor. Sade bir anlatımı olmakla birlikte gözlemlerin gerisindeki derin felsefe dikkat çekici. Fakat bu kadar kuvvetli gözlemlere rağmen karakterin eylemsizliği de ironik.