Kitabın ilk bölümü olağanüstü, örneğin o bunak ihtiyarın evden çıkıp sokakta kayboluşu, ya da o mülteci kampından yazılmış mektuplar enfes. Harika! Edebi bir lezzet!
Ama o ikinci bölüm yok mu, sanki bir başka yazar yazmış orayı. O güzel öykü sonuçta havada kalmış, bir yere ulaşamamış gibi duruyor, üstelik o edebi zevk de uçup gidiyor.
Sonuçta ilk bölümün hatırına okunması gerekir, belki ikinci bölümü benden daha iyi anlayıp keyfini çıkartanlar olacaktır.