İkinci bahar yaşıyor ömrüm
Gel benim yarim oluver şimdi…
Stephen KING in övgülerine mazhar olmuş yazarı ve kitabıyla ilk defa karşılaştım.Elime tesadüfen geçti.Okumaya başladığımda da sıradan gibi düşündüm ancak düşüncemden biraz sıyrıldım diyebilirim.600 küsür sayfa olmasına rağmen sıkıldım diyemem.Ölen liseli bir genç kız,ünlü bir doktor,doktorun yakın avukat arkadaşı,küçük bir kasaba,ama büyük olaylar…Çok fazla karakter yok.Dili ağır değil.Sanki hiç ilerlemiyormuş gibi gelen birkaç bölümü var ancak genel itibariyle hmmm deyip düşündürecek bir kaç nokta var.Genel itibariyle orta yaş krizi olarak nitelendirip,bu kanıya varma isteğiniz zaman zaman doruk noktasına ulaşsa da kitabın sonunda böyle olmadığını anlıyorsunuz…Liseli ve Harvard bursu kazanmış Kate in ölümü kimin elinden oldu ? İnsan bazen en yakınındakinden şüphelenirse;elinde inanacağı başka şeyler yaratabilir mi ? Ve ömür istemediğin şekilde mi gitmeli ? Yoksa ikinci baharlar yaşanmalı mı ? Çok daha fazla sorularla yoğun bir konuya dalacak,çoğu zaman da kendinizi sorgulayacaksınız . Ben olsaydım ne yapardım sorusu o kadar çok çıkacakki karşınıza bazen yorulup,elinizden bırakmak isteyeceksiniz.Ama ben olsaydım sonuna kadar giderdim ;)