Öncelikle yazarın kitabı roman olarak adlandırmadığı halde, dış kapakta sağ üst kısımda "Türk Edebiyatı - Roman" şeklinde yazılması garip bir ironi olmuş. İkinci olarak, yine kitap bir roman olarak tanımlandırılmadığı için, kitabı bir roman olarak yargılamamak gerek. Bana kalırsa, kurgu içeren anı kitabı tarzında bir eser ortaya çıkarılmış. Yazar mekan tasvirlerinde bazen yoruluyor, bunun için yalnızca özel/bilindik isimler üzerinden yola çıkıyor. Oysaki, o mekanların kendisinde oluşturduğu çağrışımlarla daha kuvvetli bir şekilde sunulabilirdi. Neva'yı bulması ve kitabın sonu çok ani oluyor, bu yüzden geçişler zarar görüyor. Yine de, her insandan öğrenilecek bir şeyler var. Bu yüzden o kadar da kötü bir kitap değil.