İyice sindirip lezzetine daha çok varmak üzere birkaç yılda bir tekrar okunması gereken psikolojik roman. İyi bir araştırmaya dayanan başarılı kurgusu sebebiyle akıcı olsa da özellikle Breuer ve Nietzsche’nin karşılıklı fikir fırtınaları öyle okunup geçilecek cinsten değil. Bir nevi psikanalizin doğuşunu da ortaya koyan eserde insanın aklına saplanıp kalan o kadar çok cümle geçiyor ki okuyucu kitap boyunca kendini sorgulamaktan alıkoyamıyor. Galiba kitabın en temel özeti arka sayfada geçen cümle diyebilirim; “Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere…”