Ölüler Böyle Sever

6 puan

Bukowski beni sürekli ikilemde bırakan bir yazar. Sevimli ama sıkıcı. Sürekli aynı şeyleri tekrar edip yedim, içtim, seviştim diyen bir adam. Tamam, ben bu tarz hikayeleri okumaya bayılan biriyim ne var ki bir yerden sonra rutine dönüyor, gelecek cümleleri bile tahmin ediyorsunuz.
Ukala biriyimdir ama Bukowski' ye sallayabilecek kadar da değil. Evet yani yukarıda yazdıklarımı düşünüyordum Bukowski hakkında ama ne zaman ki romanlarını bırakıp öykülerini okumaya başladım, Bukowski sevgim tekrar kabardı. Az önce sürekli kendini tekrar etmekle itham ettiğim adamın aslında ne kadar yaratıcı biri olduğunu görmemi sağladı Bukowski öyküleri. Cümleleri, romanlarıyla hemen hemen aynı ama karakterler ve konular çok yaratıcı geliyor bana.
Rahatlatıcı bir yanı var Bukowski' nin ve nedense öykülerinde daha fazla hissediyorum ben bunu. Ama kendisi ne durumlar yaşamış, ona bakıp halime şükrediyorum gibi bir şey değil anlatmak istediğim. Adam varlığı ve de yokluğu o kadar basit ve 'aynı' anlatıyor ki, içimde bulunduğum durum (iyi veya kötü) bir anlam ifade etmemeye başlıyor bana.
Can sıkıcı bir yanı da var tabii. Dürüst yazarları, dürüst insanları hep sevmişimdir. Bukowski de fazla dürüst ve gerçekçi, dolayısıyla da beni kurduğum hayallerden uzaklaştırma konusunda çok başarılı. Kitap yanımda olmadığından alıntılamak istediğim yerleri yarın yazabilirim ancak ama şöyle bir şey diyor mesela ''büyük bir yazar 500 yılda bir gelir''
Uzun bir süre Bukowski okumayı düşünmüyorum, ama bu cümleyi kısa bir süre önce de söylemiştim. Gerçi bu kitap bir istisna oldu. O kadar çok Bukowski kitabı çıktı ki piyasaya artık bu adamın kaç kitabı olduğuna ilişkin gerçekten bir fikrim yok ve Kadınlar ile Ekmek Arası' nı okuyup Bukowski defterini kapatmaya karar verdiğimden, uzun süre Bukowski okumayacağım demiştim. Sonra bir şekilde bu kitap tavsiye edildi bir arkadaşım tarafından, bulabilir misin bilmiyorum dedi ama baskısı çok olan bir kitabı sahaflar aracılığıyla bulmak çok kolay. Yok hiç öyle romantizme bağlayıp da zaten 2. el kitaplar daha değerlidir, üzerinde kim bilir hangi insanların parmakları gezmiştir filan demeyeceğim hatta mümkünse sadece tek bir insanın; güzel, seksi bir kızın parmakları dolaşmış olsun kafi. Bunu düşündüğümde keyifli oluyor 2. el kitaplar. Umarım bu öyledir; harika bir kız bu kitabı başucunda tutmuş, parmaklarını sayfaları üzerinde gezdirmiş, hatta çok şanslıysam kucağına koymuş, dudaklarına yaklaştırmıştır filan. Ama muhtemelen bunların hiçbiri olmadı ve kitap 2 3 okuru dolaştıktan sonra tozlu bir halde sahafa gelip, sahaf tarafından silinip parlatılıp üzerindeki son parmak izleri de temizlendikten sonra rafa konuldu. Ruhsuz ve 'temiz' olarak. Bukowski kitabına böyle bir inceleme gerekiyordu, kusura bakmayın.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »