Kitap iyi hoştu ama hem kısa hemde biraz çocuksuydu..Anlatımını basit buldum sadece o kadar..
Laura orta halli durumu iyi kendini işe vermiş bir kızcağız..Arkadaşının ısrarı ve tavsiyesi üzerine bir eğlence mekanına giderken araba çarpıyor ve ruhu gökyüzüne süzülüyor...
Aynı saniyelerde Toronto'da, Julian'a(ressam,o gece bir sergisi vardı.) da bir araba çarpar. Ruhları gökyüzüne yükselirken birbirleriyle karşılaşırlar.Ruhları birbirine dokunur ve bir etkileşim olur..Hayata döndükten sonrada olanları hatırlarlar ama gerçekliğinden emin olamazlar..
Derkene kızımız Sir Gerrard adında birisiyle tanışır, her nekadar Julian aklını meşgul etsede ilişkileri evlenme aşamasına kadar gelir.
Bu süre zarfında çiftimiz sıksık birbirlerini rüyalarda görürür..Bazen mutlu bazen üzüntülü anlarda..Ve işte Julian böyle bir an Laura'nın başının dertte olduğunu hisseder...Ve bir olay döngüsü başlar..
Dediğim gibi kısaydı, hoştu ama biraz boştu..Çerezlik niyetine okunulabilir.