On Küçük Nefes (Ten Tiny Breaths #1)

10 puan

Bayıldıım!! Bütün duyguları yaşadım bu kitap sayesinde. Az sayfaya o kadar şey sığdırmış ki harika.
Kitap başlarından geçen kazayı anlatarak başlıyor ve sonraki bölüm Kacey ve Livie'nin yeni hayatlarına attıkları ilk adımla devam ediyor. Kacey'e hayran kaldım. Normalde sorunlu kız olarak anlatılan karakterler hep beni sinir edecek davranışlar da bulunurlardı ama bu sefer öyle olmadı. Sorunlarla nasıl baş edeceğini bilmiyor ama kendince çabalıyor. Güzel, kızıl saçlara, mavi gözlere sahip sexy bir kız :)) Bu arada dikkat ettim de kitaptakilerin neredeyse hepsi mavi gözlüydü.?? Yazar her şeyi sindire sindire yedirmiş kitaba. Hiçbir şey hızlı gelişmiyor. Buda çok güzel çünkü sayesinde empati kurma yeteneğim gelişti. Kitapta herkese yer var. Fırtına ve küçük kızıyla tanışmaları aralarındaki ilişkinin ilerlemesi çok güzeldi. Kacey ve livie için yeni bir aile yaratmak gibiydi.. Kacey'in doktoruyla olan diyaloglarını okurken sanki ben terapideymişim gibi hissettim. Ve aralarında ki ilişki komikti de.

"Oğullarım çarşamba günlerine artık 'babamın dayak yeme günleri' diyorlar" dedi doktor.
"Pardon" diye mırıldanıp suratına şöyle bir bakayım dediğim anda irkildim." :D
(not: Kacey'in kendince sorunlarla başa çıkma yöntemi; kum torbasını hergün yumruklamak)
Kardeşiyle aralarındaki ilişkide çok güzeldi. livie'nin kacey'i koruma çabalarına da hem güldüm hem gururlandım.
Trent; " O salakla evden çıktığında, Livie peşimden koşturup beni bahçede kovaladı ve bağıra bağıra kalbini kırdığımı söyledi. Sonra kolunu geriye çekip suratıma bir yumruk attı ve bana 'peşinden gidip seni mutlu etmem gerektiğini' söyledi. sonsuza dek" Livie'den öyle bir şey beklemiyordum çünkü o ablasının aksine daha sıcak ve cana yakın. Sanırım diğer kitap Livie ile ilgili olacakmış mutlaka okumalıyım :)

Bir tane Trent istiyorum! Nereden bulabilirim acaba :) Trent dışında Nate, Dan, Ben'de etkilediler beni. Ağladım güldüm sinirlendim her duyguyu uçta yaşadım. Hele bir yer var ki şaşırdım. Beklemiyordum çünkü yazar hiç ipucu vermemişti. Eyvah dedim her şey batacak yazar yine yazarlığını kullanmış ve çok iyi bağlamıştı sonu.

Kacey Trent'i görür görez tutuluyor tabi farkına varmıyor başlarda ama biz anlıyoruz. Kacey'in Trent'i her gördüğünde kendi kendine konuşmaları çok komikti.

"Trent'in gidişini izlerken, duşuna nasıl bir şey koysam da kapısını kırıp onu kurtarmak için içeri girebilsem diye düşünmeye başladım. Bir yılan olmaz yılanlardan pek korkar hali yok. Bir timsah olabilir. Evet Florida'da bir sürü timsah var. Everglades'e gidip gelmem yer. Bir timsah bulup kafese koyar, buraya getiriri...
"Kacey?"Fırtınanın sesini duyunca gerçek dünyaya geri döndüm."

"Oraya gidip bölgemi işaretlemek için masanın etrafına çişimi yapmalıyım. Bir dakika... ne? offf, Kacey." :D

Kısacası Ba-yıl-dım! Okumayanlar alıp okusun :)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »