http://buyulukitaplik.blogspot.com/2013/08/kitap-yorumu-gibi-opal-jennifer-l.html
Bu seri bana kötü şeyler yapıyor.
Obsidiyen soluğumu kesmişti.
Oniks beni bitirmişti.
Opal ise kalbimi durdurdu.
Ve galiba kalbi duran sadece ben değilim, Daemon karşısında Katy de pek kendinde değildi hani.
Opal su gibi aktı. Kendini okutturdu ve okurken çok rahattım. Kalbimin gerekenden -çok daha fazla- hızlı atmasını saymazsak tabii.
Hani, bazı kitaplar vardır. Okurken seni alır götürür. Çevrendeki tüm gürültüler, ses, görüntüler susar-solar. Geriye sadece kelimeler ve hayal gücün kalır. O kitaplar senin bir parçan olur.
Opal de tam öyle bir kitaptı işte.
Anlatabildim mi?
Bu kitap beklentilerimi fazla fazla karşıladı. Klasik Jennifer işte, yaptı yapacağını; yine muhteşem bir kitap yazmış.
Bu kadının hiçbir kitabı da mı çürük olmaz? Hayranım ya. Bildiğin hayranım.
Opal'in ilk sayfalarını yavaş yavaş okudum. Sonrasından kendimi durduramadım. Uyumadım, gözümü kırpmadım; okudum. Zaten sonrasında bir baktım, kitap bitmiş!
Kitabın sonuna doğru "Oh her şey yolunda, rahatla Kedicik" diyerek sırıtıyordum ki "Allons-y!". Jennifer da tam yerinde bitirmiş hani. Böyle yazarların karşısına geçip; psikopat bir sırıtma eşliğinde kaşlarımı oynatmak geliyor içimden. Hani, "uyurken dikkat et kendine, bakarsın bir daha uyanamazsın." şeklinde.
*KutsalÇilek'in Karanlık Fantezileri Tiyatrosu*
Tamam. Bu kadar gevezelikten sonra kitapta karşınıza çıkacakları maddeleyim:
*Uyarı*
Fazla Daemon ve Katy sahnesi olacak,
Dee, Andrew ve Ash bir nevi "kanka" olacak kadar yakınlaşacak (Acıları ortak, onları yargılamayın. Yaşasın Andrew!)
Lesa her zamanki Lesa,
Carissa'ya dikkat edin,
Dee ve Katy'nin arası limoni,
Dawson, Katy ve Daemon üçgeni çok samimi, çok sevecen, çok yemelik,
Dawson, Beth'i özlüyor, özlüyor, özlüyor,
Beth geçen kitaba nazaran pek ortalarda görünmüyor,
Yeni bir melez: Luc (kendisi bir velet, ama kabul edeyim akıllı bir velet, kitabın işleyişinde çok katkısı var, bu çocuk bir dahi)
Herkesin nefret ettiği bir katil geri dönüyor (spoiler! öğrenmek istiyorsan; tırnak içini seç: "Blake")
Matthew çok canayakın,
HAYALET AVCILARI (tabii ki de olaya Hayalet Avcıları da katılmıyor. Bu kitap iki paranormal için çok düşük. Hayalet Avcıları sadece bir program)
Katy'nin zombi fetişi olduğunu öğreniyoruz (Zombiler gerçektir! İnanmayanlar da zombi salgınında ilk ölecek olanlardır, onları zombilerin önüne atacağım "I am, I am, I am a zombie.")
SD tuhaf bir şekilde sessiz,
Bizimkiler Oniks ile çok haşır neşir olacaklar,
Kitabın sonu çok iğrenç bitecek, kendinizi hazırlayın.
ALINTILAR:
- Dawson hakkında öğrendiğim tek şey defolu mal olduğuydu. (sayfa 6-Katy)
- Daemon Noel kaktüsü gibi güzel ama dikenliydi (sayfa 11-Katy)
- "İnsanlar her zaman ortadan kaybolur." (sayfa 14 -Dawson)
- Daemon'ın dudakları haylaz bir tebessümle ağır ağır kıvrıldı. "Sakin ol Kedicik, yoksa sana oynaman için yumak yün getiririm." (sayfa 24)
- Her şey birkaç ay içinde değişmiş, sonra da birkaç ay içinde tekrar değişmişti. Utangaç, kitap hastası Katy'den imkansız bir varlığa dönüşmüştüm, değişimi hücre seviyesiyle sınırlı kalmayan birine. (sayfa 28)
- Andrew benden hiçbir zaman hoşlanmamıştı. Aslında genel olarak insanlardan Hoşlanmadığını düşünüyordum. Köpek yavrularından da. Jambondan da. (sayfa 39)
- "...Nihayetinde insanlık gelmiş geçmiş en bencil yaşam formudur..." (sayfa 41-Andrew)
- Sevdiğim bir kitaba inceleme yazısı yazmak iyi geliyordu ve daha çekici hale getirmek için tuhaf resimler bularak elimden geleni yaptım. Sevimli kedi yavrularını ve lamaları tercih ettim. Bir de Dean Winchester'ı. (sayfa 41)
*Kutsal Çilek'in özel notu* Kim Dean Winchester'ı tercih etmez ki? (Tabii ben Cass aşığıyım ama. Boş versenize.)
- "Zombi kıyameti olduğunda münettar olacaksın çünkü ben zombi fetişim yüzünden ne yapmam gerektiğini bileceğim." (sayfa 78-Katy)
- Blake yakışıklı olduğunu hiç şüphe yoktu. Karmakarışık saçları ve altın rengi sörfçü çocuk cildiye ortalığı yakıyordu. Fakat o şen şakrak gülümsemenin altında bir cani gizleniyordu.
(sayfa 90)
- İnsanlar hep hata yapardı ancak bu hataların birçoğu birinin ölümüne yol açmazdı.
Benimkiyse açmıştı. (sayfa 131)
- "...Bazı şeyler kırıldığıyla kalır." (sayfa 132)
- "...Hem tat olmadıktan sonra hayatın ne anlamı var? İşte bu benim hayat düsturum."
(sayfa 137-Lesa)
- Daemon tam bir pislikti ve onu seviyordum. (sayfa 277)
- "İnsanlığın durumu bu Kedicik. İnsan tabiatı bilinmeyeni hoş karşılamaz. Onu kendinden uzaklaştırır. Tamamen değil ama her düşüncesine ve hareketine gölge düşürmeyecek kadar." (sayfa 306 -Daemon)
*bence bunu Daemon'ın söylediğini yazmaya bile gerek yoktu aslında, başka kim Katy'e Kedicik der?!*
- Dawson'ın diğer yarısı eksikti, o yarının adı da Beth'ti. (sayfa 372)
- Çok boktan bir durumdu... Korsan kitapçılardan, en sevdiğin serinin bir sonraki kitabı için bir yıl beklemekten, kitabın en olmadık yerde bitmesinden bile boktandı hem de. (sayfa 406)
Veeee huzurlarınızda kitabın son cümlesi:
*davul efekti*
- Daemon yoktu. (sayfa 419 -Katy)