Her yanıyla eksik kalmış bir kitap diyebilirim. Cumhuriyet öncesi dönem görece olarak ayrıntıyla ele alınırken, Mustafa Kemal Dönemi baş döndürücü bir hızda yüzeysel olarak geçiştirilmiş. İnönü Dönemi, Menderes Dönemi derken kayda değer bir şeyler bekleyerek kitabı bitirdim.
Yine İkinci Dünya Savaşı'nda Türk Medyası hakkında hiç bir şey yok.
Aynı şekilde 90'ların politikanın çok içindeki vahşi medyasıyla ilgili bir satır bile bulunmuyor.
Keşke bu güzel ve zengin konu hakkı verilecek etraflıca incelenseydi.
Bunların yanında Orhon Koloğlu'nun giderayak kitabı bir araştırma/incelemeden çok denemeye çevirmesinden de rahatsız olmadım değil.
Son sözüm kitabı yayınlayan Pozitif Yayınları'na.
Bu düzeyde bir kitapta bu kadar yazım hatası nasıl oluyor aklım almıyor. Hepsini geçtim; kitabın son sayfasında "Bin kişi başına gazete,radyo ve televizyon sayısı" grafiği basbayağı elle çizilmiş.
Yok daha neler.