Nihal Atsız ismini mıh gibi hafızalara saplayacak bir başyapıt.
Daha romanın başındaki Uygur Masalı ile büyülenecek, arkasından Divan Edebiyatının Üstatları dile gelecek;
''Gönlüm dolu ah-u zar kaldı''
mısrasıyla, kederi yudum yudum içinize çekecek,
''Can verme gam-ı aşka ki afet-i candır
Aşk afet-i can olduğu meşhur-ı cihandır''
mısralarıyla, bir cigara daha yakıp uzaklara taa uzaklara dalacaksınız...
Selim Pusat'ın kendinden emin, kararlı, cüretkar bazende alaycı ve ezici cevapları, kimi zaman düşündürecek kimi zaman şaşırtacak kimi zaman saygı uyandıracak kimi zamanda sizi kahkahalara boğacak. Selim Pusat' susmasını hiç istemeyeceksiniz.
Melankolik hayatı ise bambaşka bir dünya...
Hele birde kendinizi Ayşe Pusat'ın yerine koyarsanız ızdırap neymiş, o an anlayacaksınız...
Yüzbaşı Şeref ise tüylerinizi diken diken edecek...
Kısacası; heyecan ile okuyacağınız, meraktan elinizden bırakmayacağınız, nasıl okuyup bitirdiğinizi anlamayacağınız, bitince de niye bitti ki diye afallayıp kalacağınız ve okuyanlarda derin etkiler bırakacak bir roman...
''Mutlak seveceksin bu romanı, bundan kaçamazsın''
Herkesin Nihal Atsız'a olan ön yargılarını bir kenara itip, mutlaka okuması gereken muhteşem bir şaheser...