İgnazio Vitale. "Ben iyi bir adam değilim," diyor. Sürekli de tekrar ediyor. Çünkü iyi bir adam olmak istiyor. Ama nasıl olacağını bilmiyor. Aslında o "Ben iyi bir adam değilim," derken yardım istiyor. İyi bir adam olmak istiyorum demek istiyor. Ben bu kitapta bunu hissettim. Belki de hissetmek istedim. Çünkü biz kitaplarda -hayatta- iyi insanları sevmek, iyi insanlara hayran olmak isteriz. Bize böyle öğretildi. Zaten öyle olmak gerek. Kim bir katilin hikayesini hayran olarak okumak ister ki. Yazar bile kitabın sonunda "annem okusaydı bu kitabı, ben nerede hata yaptım, diye sorardı," demiş.
Ama elinizde değil. İgnazio cinayet işledikçe onu haklı görüyor, ruhunun acı çekişine şahit oluyorsunuz. Çünkü onun gençlik aşkı karısı ve çocuğu, en yakın arkadaşı tarafından gözlerinin önünde, yanında öldürülmüş. İçinde koskoca bir karanlık olmuş, Karanlıktan korkarken karanlığın kendisi olmuş.
Çok fazla kitabı anlatmak istemiyorum. Sadece birinci kitap güzeldi ama bu gerçekten güzeldi diyorum.