Hatıradan başlayıp masala dönüşen, gerçekten çıkıp hayale bürünen öykülerden oluşan kitap akıcı ve şiirsel yazım diliyle dikkat çekiyor. Öykülerin ortak yanları hayalleri. Hayal edilen bazen bir sınırın öte yanı bazen özlenen biri bazense beklenen ve hatta belki de hiç tanınmayan biri. Hayal etmenin, özlemenin, beklemenin öyküleri. Ne kadarı gerçek sorusunu aratmayan illa soracak olanlara da şu çarpıcı paragrafla cevap veren bir eser.
"Yazar yalanlar söyler. Gerçeği alır, sizin gerçeğiniz olmaktan çıkartır, paramparça eder, parçaları kafasına göre birleştirir, kendi gerçeğini yaratır. İnandırır. inanmadığı sözler de söyleyebilir ama onları yazdıktan sonra hem kendi inanır hem sizi inandırır. Bu yorgun fotoğraf içinde, olsa olsa kuru fasulyeli kektir yazar. Evet. Öyledir, fasulyedendir, siz onun kestaneli pasta olduğuna inanırsınız."