"'Hayatlarımız bize ait değil canım,' diye mırıldanmıştı. 'Biz, sadece bu büyünün muhafızlarıyız. Onu kendimizi korumak için kullanmayız, sadece Kuparileri korumak için kullanırız. Bize 'kraliçe' diyorlar ama aslında hizmetkarız.' Sesinde hiç de içerlemiş gibi bir hal yoktu. Gerçi sadece kendimi bildim bileli günlük derslerimin başında bana söylenen şeyi tekrar ediyordu.
Omzuna doğru, 'hiç adil değil,' diye mırıldanmıştım. Koridorda ilerleyen yardımcıların ayak seslerini duyabiliyordum. Onunla geçirdiğim vaktin sonuna gelmiştik. Ya onu bir daha hiç göremezsem? Parmaklarım elbisesinin koluna dolandı.
Saçımı öpmüştü. 'Biz bunun için yaratıldık. Sen ve ben. Ve bunun anlamı da baş edebilecek kadar güçlü olduğumuzdur.' Nazikçe ellerimden sıyrılıp parmaklarını parmaklarımın üstüne koymuştu. Soluk mavi gözleri azimle parlıyordu. 'Sen, her şeyle baş edebilecek kadar güçlüsün Elli. İşte bu yüzden yıldızlar seni seçti.'"