"Romanın kahramanı Theo, 13 yaşında zeki bir çocuk. Annesiyle birlikte gayet efendi, tatlı bir hayat sürmekte. Anne oğluna, oğul da annesine âşık; pisliğin teki olan baba ise çoktan çekip gitmiş hayatlarından. Yağmurlu bir New York sabahı, anne oğul Metropolitan Müzesi'nde bir resim sergisini dolaşırlarken başlarına korkunç bir hadise geliyor ve Theo kendisini müthiş bir maceranın içinde buluyor."
860 sayfa olan kitabın konusunu size uzun uzun yazıp okurları sıkmayayım diye yorum sitelerinden birinden aldığım yukarıdaki paragrafı sizlerle paylaşıyorum. :)
Baştan söyleyeyim, dram diye gözünüz korkmasın zira dramın dozunu iyi ayarlamış yazarımız. Kalemi ve anlatımı da oldukça başarılı. Yer yer atlamak istediğim yerler oldu, çok fazla detay verip sıktığı oldu ama 6 günde bitirmeyi başardım. Bir iki dünde elime hiç alamadığımı var sayarsak bu kalın kitabımız ve benim okuma potansiyelim için makul bir süre diyebilirim. :)
Okumayı çok istediğim bir kitabı daha geride bırakmanın verdiği huzur var içimde lakin çok da beklentilerimi karşıladığını söyleyemem. Çok rahat 500 sayfada bitirebilirdi bence yazar. Theo'cum başına gelen tüm olumsuzluklara rağmen bence hayat karşısında oldukça başarılı bir tavır sergiledi. Pippa'yla daha farklı bir son beklemiştim ama napalım kısmet.. :)