***Spoiler içerir.
Elif Şafak'ı ilk okumam değil daha önce Firarperest kitabını yarısına kadar okumuş, elimden birisi okumak için alıp, yok olmadı böyle bir şey dedikten sonra zaten okunmak için sırada pek çok kitap olduğundan tekrar sıra gelmemiş bir yazardır benim için.
Sakız Sardunya'ya gelince; kızım için aldığım, onun çok ısrarı üzerine de okuduğum bir kitaptır. Bilirim çünkü bizi etkileyen, sevdiğimiz bir kitap okuduğumuz zaman onun hakkında konuşmak isteriz. O yüzden pazar günü sabah başlayıp, arada iş güç yapıp, her fırsatta okuyarak bitirdim ki kızımla sohbet edebileyim.
Bu durumda hem eğitimci, hem de bir anne olarak okumuş oldum birazcık da.
Yazının sonuna gelmeden bana kızmayın oraya bir not bırakıyorum kendime ve ebeveynlere.
Kitabın üzerinde biraz daha çalışılabilirmiş gibi geldi bana. Öyle noktalar var ki, çocuklarımıza yapmayın dediğimiz şeyleri bir kitap hediye ediyoruz ve oradaki kitabın kahramanı yapıyor. Ben kızıma televizyon, sinema ya da kitaplarda yapılan her şeyin doğru olmayabileceğini hep hatırlatıyorum. Hatta bana sık sık "BİLİYORUM ANNE!" dese de o bir çocuk.
Neyse gelelim yanlış bulduğum noktalara. İlki Sakız Sardunya kütüphanede bulduğu bir nesneyi kimseye göstermeden eve getiriyor. Sonradan anne babasına söylemeye karar verse de bunu bir hafta evde saklıyor ve aslında kitabın sonuna kadar da sonunda da söylemiyor yine de. Burada ben kızıma "Sakız Sardunya hiç hata yaptı mı?" diye sordum ve "evet tanımadığı insanlarla konuşup onlarla uzaklara gitti" (bu da ikinci yanlış) dedi ki, ben daha orayı okumamıştım. "Peki kime ait olduğunu bilmediği bir şeyi alıp eve getirmesi doğru muydu?" "Değildi." Tabi konuşmalar tekrar yapıldı. Yine "biliyorum anne" denildi.
Sonuç olarak güzel yazılmış, çocukların severek okuduğu bir kitap çıkmış ortaya. Ama biz büyükler unutmamalıyız ki çocukların dünyasında televizyonda gördüğü ufacık bir hareketin, bizim bir sözümüzün, kitaplarda okuduğu olayların çok farklı yankıları olabilir.
Kendim için ve tüm anneler (ebeveynler) için not: çocuklarımıza aldığımız kitapları (sadece bu kitap için değil, son zamanlarda sosyal medyada çocuk kitaplarının içerikleri, resimleri dolaşıyor, insan endişeleniyor) önce kendimiz okuyalım, o okuduktan sonra da onlarla konuşalım.
Dağınık fikirlerimi toparlayıp kendimi anlatabildimse ne mutlu.